Sessiz Çığlıklarım
Bir yol ayrımıydı
Hırçın bir rüzgardı esen Sen ve ben kopmaması gereken Aynı yataklarda, aynı bahçelerde , aynı okullarda büyüdük Hatta aynı camiye yürümüştük Sanki hiç bitmeyecek istasyonlarda birlikte bekledik, bekletildik Uzun molalarda birlikte üşüdük Hatırlıyor musun? Birlikte sevdik yokluğumuzda Ekmeğimize sürdüğümüz biber salçasını Birlikte uzandık bir böğürtlene dere kenarında Aynı ateşlerden atladık, aynı acılarda taştık sen ustaca , ben hep yuvarlanarak birlikte çevirdik çemberi Koştuk, yorulduk, hem de çok yorulduk Öğlen uykuları kabuslarımızken Sen bir yolunu bulup uyumamayı öğrendin Ben hala uyumayı çok seviyorum... Ama yoksun! Zaman zaman öne çıkan bir sevgi yumağı Çoğu zamanda hırçın bir ateş güllesiydin Yazgımız mı böyleydi?..böyle mi görmüştük? Sen duygularının , bense aklımın esiriydim Sonuçta ikimiz de esirdik ...beş parmağın ikisinden biriydik Sen gideli; Şimdi bir parmağım eksik, bir de kanadım Oysa annem parmaklarını göstere göstere saymayı öğretmişti. Kanat takmayı kim öğretmişti ki; Emanetin var Gözünden sakındığını, benden sakınmadığın Sakın tasalanma Dokunduğu her yere hayat saçıyor, nasıl ışıl ışıl Seni özlediğinde engel olamıyoruz gözlerine Gözlerine bakarken , gözlerimiz sensiz olmuyor Gurur duyduğunu hissedebiliyorum Gelemesende yüreğini bırakmışsın emanetine özlüyorum seni, tahmin edemeyeceğin kadar çok özlüyorum Hem bunu ilk kez söylüyorum Meğer ben ne çok sevmişim seni Uzlaşmanın bir yolunu bulamadığımız Yollarda kesiştik , Beş parmağın dördü acil kanamalı hasta şimdi Acısı çok derin, unutmayacağız Giderken; Hayatlarımızın dersiydi Birer parça avuçlarımıza koyuverdiğin. Kardeşin. 10.01.2011/ (NurşenYıldız) |