içi kara binanın..
korkusu sarmıştı bedenimi
ve tüylerim diken olmuştu ürpertiyle sızım sızlıyorken bedenim,canım iki dirhem yarım tutunuvermiştik karanlığına o soğuk,o eski,içi kara binanın sağımda can pareler solumda yaralı yürek paramparça sancıyla kıvranan karnın ellerimle tutsaydım tutup da içime alsaydım sızını sen rahat olsaydın o soğuk,o eski,içi kara binada adamlar gecenin karanlığında ,kalabalıkta, sesiz çığlığa attılar bakışlarımı kolay gelsin diyip de uğurlamak ne de zordu sızını alacaklar ya güvendim kapı kapandı,geri sayıldı zaman hiç bitmez bir 80 ’di 0’a giden pınarlarım çok sesli koroyla karışık sargılarımı olur olmazlarla sarmaladım açtım,bağladım, yukarıdan aşağıya kopup da inenlere aldırmadım bedenimde vereceklerdi seni, bekledim.. uzundu vakit, en uzun ve en yavaş zaman akıyordu sanki verdiler... ben aldım,göz yaşlarımla öptüm,kokladım geçtiğini fısıldadım kulağına, yüreğimde iğneler,bedenimde çuvaldız, hoşgeldi bebeğim acısız ve sancısız o soğuk,o eski,içi kara binada birileri usulca selamlayarak gözlerimi dünyamı ellerime verdiler.......... beni bahtiyar eylediler....... esra boyoğlu... |