YAŞAMIN YIRTIK YÜZÜ
nankör geceleri devirdi nefes, nefese duygular
ruh korkuları çarpar cam kırığı gibi ve düşer yerlere iki büklümdür mazi kaç kere kopar çile sayfasından uzaklığı adımlar sevdanın kızıl izleri giden gidişine esirdir kalem kâğıt sokulur yüreğin kimliksiz yanına suskun heceler şiir olur kimine göre oysa yüreğin cellâdıdır dizeler ilhamı cömert sanırsın kuşlar ekmek ufalar gibi heceleri ufalar durursun şiir olsun diye gülüm saklandıkça mısırlardan çürüdüğünü anlamaz gül tenin kuş avazlıdır susar mı yetim duygular elbet bülbülü bilir herkes karganın ötüşü hangi sevdaya sorulmaz bile gün görmemiş aşklar dener acımsı düş mezesinden öter dertli, dertli bağ bekçisi beli kederdir ya gün doğar usul ,usul nerden başlamalı sabahın çözüp ilik düğmelerini gece küs gitti benden demeli sükûnet bilmez artık yürek vuslat iki dudak arası diş ısırığı gibi çığlıklar göğüs boşluğuna birikir şaşırdı gönül terazisi çok geç tartıyor payımı Onca dert benimse İsyan perdelerini yamamaz mı ellerim tükene dursun iğne ucunda yaşamın yırtık yüzü ben gibi saklı sen yüreğimde varsan eğer |