aşık kadın cesedi
artık söylemeyeceğim sevgimi sana,
her söylemem biraz daha soğutuyor beni senden sen;pembe tokalı, mini etekli hayatı toz pembe yaşayan şımarık kız... sana baktıkça biraz daha ırak oluyorum kendime bedenim mülteci sahneler yaşıyor hüznün kehribarında izbe izbe siliniyor aynadaki yüzüm kendi bedenimde kendime yabancılaşıyorum... sermayesiymiş bu aşkın; sahte sevişlerinin, bitmek bilmeyen sözlerinin günahlarını dökmek bedenimde, ayın küsükün karanlığında azraile... çarmıha geriliyorum, arkamda bırakıp gittikçe seni yıkılıyorum nuh tufanının sessizliğinde giryan olası ruhumda sancılı doğumlar başlıyor kalan son gecede/yitik saatlerde ve doğuruyorum hüzün kokan eksik aşkları tabuta isimleri konmadan, bir garip ölüyorlar aşık bir kadının cesedinden sesleniyorum sana en kadınsı halimle sevgili bir erkeğin bittiği anı yazıyorum sana sen nerde kimlesin şehrin kaldırımlarında bilmem ama ben senden uzakta hala kadınlarla seni aldatıyorum dört nala geliyor civan percemi yağız küheylan, bastığı her yer ölüm kokuyor, elinde kırbacı vuruyor günahkar yüzlere, ve yargılıyor soğuk mezarın çamurlu gölgesinde bedenimi... geceye dökülüyor saçımın akında ellerime müebbeti yaşıyorum küskün saatlerde hüznüm düşüyor hudut karakoluna/nöbet saatlerinde ben sınırları telli hudutun iki yanında asılı sevdakar sen şehrin vitrinlerine asılmış sahte boyalı tual ne sen bana gerçek olabilirsin, ne ben sana sahte...kadınım şimdi her şey çok güzel olacak de mi? bu açılar bitecek, yeni birini sevicem, mutlu mesut yuvam olacak, aslında ben herşeyin en iyisine layıkım de mi? aslında sen beni hak etmiyorsun, daha iyilerine layıkım ben... peki ben niye inanmıyorum bunlara.... selçuk bozdağ/2009 gaziantep(izbe zamanlı şiir demeti sevdalar çekmecesinden) |
Okumakta zevkliydi bu güzel şiiri
Kaleminiz daim olsun.