ÖYLE BİR GEÇER Kİ ZAMANYaşanan hatıralar, Kendi ellerimizle alnımıza çaldığımız Karalar. Unutmak istesekde unutamayız, Hatırladıkça ciğerimizi paralar. Mazi kalbimizde yaradır, Zamanı geriye döndürmek mümkün mü? Mümkün mü? Yeniden doğrusunu yaşamak. Gitti gider; Tıpkı bir film şeridi gibi, Ya da filmlerdeki gibi, Geçmişe yanan Öyle bir geçer ki zaman. Ne mutlu bize bırakabildiysek Hoş bir seda. Ne mutlu bize geriye dönüp baktığımızda İyi ki yapmışım diyebiliyorsak. Ne mutlu bize kadir kıymet biliyorsak, Eğilip bükülmediysek üç kağıtçıya, Düzenbaza. Dürüst kalmak yüreğimizde olduysa tasa. Mutlu bir ömür dileyebildiysek, Vefasıza. Ayrılmadıysa can ile canan Geçmişe yanmadan Öyle bir geçer ki zaman. Öyle bir geçer ki zaman, Kaybetsende, hiç görmediysende, Hep aklındadır anan, baban. Duymak istersin ılık nefeslerini Tutmak istersin sıcak ellerini. Hiç bitmez özlenen o an, Görmek istersin aynı vefayı evladından. Görsende, görmesende Can bedendedir gelene kadar son an. Öyle bir geçerki zaman. Bir savaş vardır benliğinde Bozuk düzenle. Bazan haykırırsın meydanlarda Boy gösterenlere ekranlarda. Bir devrim yaratırsın yüreğinde, Hiç ulaşamadığın ereğinde. Bazan sustururlar yüreğini, Uyarsın dünyanın çarkına. İşten eve, evden işe olur, Dünyan. Öyle bir geçer ki zaman. Gözünde gözlük, Elinde baston. Bir ihtiyar olursun tonton mu tonton. Bizim zamanımızda diye başlarsın söze. Sus be dede derler, gelirsin dize. Mutlu ya da mutsuz yaşadığın dünya, Uykusuz gecelerinde olur rüya. Ağrılarla sızılarla yaşayan, Yaşlılık denen zaman. Aksırıp, öksürürsün her an Ve bir sabah hiç uyanmazsın tatlı uykundan. Öyle bir geçer ki zaman. |