vedalaşırken sana benzemeyen benlerimle...uyurken dudaklarımda düş durur,karanlığın seyrine bakir tebessümler ve tırmalar geniş zamanlarımı bilmediğim lehçeler -di li geçmiş hayallerimin bir adım ötesinde gülümserken anılar erik ağacı seslenir arka bahçeden ufalanır kuru yapraklarında falakaya yatırılmış düşlerim bir de ölgün kadın sesi dallarında asılı kalırken geçmişin resmi ...//ve şimdi, ben geldim annemm yer aç sinende yosun tutmuş yüzümün hüzün kıyılarına yağmur yüklü bulutlar gizlenir derinlerime gözlerimde ummanlar koynumda bir avuç deniz kirpiklerimin ucunda kar fırtına boran hani diyorum...usulca okşasan ölmeden sol yanımda papatyalar ceplerimde üşüyor...seviyor sevmiyorlar ben geldim annemm yazmanda oyalı kızın eski yolun yokuşunda sırtımda kamburum heybemde azığımla tarhana çorbasıyla çay içen kuzun ben geldim annem ne olur, bir kez dokun ...havva teyzeyi gördüm yokuşta yine kayıp düşmüş buzda sen mi geldin çayırın güzeli derken bana onu bile özlemişim görüyor musun ? ben de anne oldum artık anne bir kızım var henüz altısında kadeh kaldırırken her gece boğaza içiyorum marmaradan deniz gözlerini doyasıya ve İstanbuldan geçiyorum güneş kıskanırken sarısını bukle bukle saçlarına dokunduğumda ömrümden ömür veriyorum annemmm ...ben geldim annem papatya kokuluk hüzün yer aç sinende kızının kabrine ki ben... ezberlediğim düşleri bozup sayısız hüzünler içerken pusuda hançerlenmiş kelimelerin ağzından vedalaşırken sana benzemeyen benlerimle sen... hangi iklimlerdeydin annemmm ...//desteğinden ve yardımlarından dolayı Hamuş999 a yani ömrüm e sonsuz teşekkürlerimle//... |