ölüme özlem
yağlı ilmekler büyütüyorum
koynumda
annem gibi emziriyorum hepsini
güçlü olsunlar

kaldırım köşelerinde gözyaşı satmak
yasak
yasa dışı bütün sevdalar

eski aşklarımın hepsine
bir bıçak verdim
kahpe birer gölge gibi
deşecekler kalbini
kalbimde...

ölüme özlem
giyotinler besliyorum
ayağını savaşta kaybetmiş
topal masada
şarap dolduruyorum
bardaklarına...

seni anlatan bir kitap okuyorum
acıyorum sana
görmek istiyorum

ve...

ölümü anlatan bir türkü
takılıyor dilime o sıra
ölmek istiyorum hemen ardından

sana hasret kalmalı bütün duraklar
bütün aynalar yüz çevirmeli yüzünden
utanmalı...

seni düşünürken
çürümeli dirseklerim

geri geldiğinde
sorma sensizliği

ben değil kül tablasındaki
izmaritler anlatacak sana sensizliğin acısı

bir kadeh soracak sana
gidişinin hesabını

ben ağlarken gitmeliydin
yada hülyalı rüyalarımda

martılar sevişirken
o tavan arasında

ben aşkın en derin uykusunda

gözyaşları bile
düşerek büyür bu şehirde
çocuklar gibi

ben tutuyorum hepsini
büyümek yasak sensiz
bu şehirde

tut beni kollarımdan
bir sevda takılır belki
gözlerinde ki o saf kristale.....

ertankorkuc
onüçaralıkikibinonbir

Yaşlanmak değil sensiz yaş(L)anmak yoruyor..