Sıla uzak dağlar yüksek hasret diz boyu
Adım değil fersah ne ki vuslatı mile yazdım
Esen firkat hava soğuk karanlık koyu
Özlem tüter her nefeste sandığımı Nil’e yazdım


Zaman durmuş hazan uzar bitmez esaret
Yusuf’u pişiren zindan bu oyunu hile yazdım
Umut ekmek katık sabır bir de cesaret
Dilekçemi Yaradan’a çektiğimi çile yazdım


Bilmediğim gurbetlerde namım yürüyor
Çiçeğimi kaktüse toprağını çöle yazdım
Efkâr başımdan aşkın dağlar bürüyor
Birikti de içime gözyaşımı göle yazdım


Beden atım yoruldu gururum yıkık dökük
Boşa geçen sekiz ayı hepten sile yazdım
Kayda geçsin yaşananlar kalmasın boynu bükük
Sensiz ölmekten korktuğumu bile yazdım


Saat yalnızlığı vurur bu gün yağmur ertesi
Nakşedilmiş her zerreme itirafı dile yazdım
Gelip dayandım sınırına sabrımın son kertesi
Ağaran saçlarımı ödenen bedele yazdım


Yüzüme bir çentik atar her sabah güneş
Çıldırmış gibi damarımda kanımı sele yazdım
Kavurur beni acımadan sînemdeki bu ateş
Tenimdeki bu yangını bir incecik bele yazdım


Hüzün yağar tütün biter hasadım zarar
Diken fışkırsa bedenimden ömrümü güle yazdım
Dert aşığın yoldaşı sızlanmak neye yarar
Feryadımı çilekeş garip bülbüle yazdım


Çiçek yağmurlarıdır başında destelerce
Depremdir sarsar beni kokunu sümbüle yazdım
Nurunu aydan alır bu sevda bestelerce
Gizli kalsın bende diye adını sembole yazdım


Hep mi ters gider işler buna kim olsa şaşar
Bunca yıl ne yaptımsa meyvesini ele yazdım
Umut zayıf sevda tuzak insan böyle nasıl yaşar
İlk seninle güldü yüzüm az daha öleyazdım


Kalem kırık yazım bozuk kusura bakma
Vakit dardı ölüm yakın biraz acele yazdım
Çakıp gözlerini ufuklara ağıtlar yakma
Alsa canımı sevdan üzülme ecele yazdım


Kararan ufuklarda duman indi gözlere
Bunca yılın yükünü kıvrım kıvrım yola yazdım
Yaşananlar gelir mi ki kuş kanatlı sözlere
Aczimden ağaran saçlarımı yolayazdım