KURT PUSLU HAVAYI SEVER
Alkolü adalete karıştırıp da bize içirdiler,
Sarhoş beyinsizleri başımıza geçirdiler, Sen hakkı ayağa kaldırmak için çalış dur, Kayığımızı delip kızılcık şerbeti içirdiler. Dünyayı zulüm batağında yüzdürüp durdular, Masum insanları en derin yerinden vurdular, Senin adına her türlü hain tuzaklar kurdular, Seni, sinsice ekvatorun etrafına yuvarladılar. Perdenin arkasındaki renkler karmaşıktır, Entrika, düzenbazlık ve ihanet barışıktır, Senin inancın batmaktadır zalimin gözüne, Sen hakkı haykırsan da inanmazlar sözüne. Senin adına kararlar alınılır ve verilir, Yatman için senin altına bir çul serilir. Hiç evin yoktur, sokaklar dostun olur, Sıcak yuvansa seninle uzaktan avunur. Namaz kılıp oruç tutuyorsun diye fişlerler, Sermaye piyasasındaysa acımadan dişlerler. Sessizce ağlayarak dizlerini karnına çekersin, Onurunla yaşadığın için derdini kalbine ekersin. Sorgusuz, sualsiz seni fişleyip gemiden attılar, Sana savunma hakkı dahi tanımadan sattılar, Kardeşlik ve dostluk buharlaşıp uçtu göklere, Umutsuz gözyaşları zehirlenip aktı gönüllere. Senin başörtün, tesettürün batar da gözlerine, Kıldığın namazlar, fişlenir münafık sözlerine, Kurban kesmen, seni katil yapar gözlerinde, Düzenbazlıklar yuvarlanır kahpe sözlerinde. Soru sorman yasaklanır, düşünce ufkunda, Ufuklarsa; sis ve pusla kaplıdır hayatında, Hakikatlere ulaşmak sabır, çile gerektirir, İmanla amel Müslüman olmanı gerektirir. Kurt puslu havayı sever ve biriktirir kinini sana. Tuzağa çekmek için türlü hileler kurar uyuyana, Sen; bir anlık yalan ve tuzaklara kanarsan eğer, Kendini kurdun midesinde bulursun yana yana. 08.01.2011 Akdağmadeni |