BİR İHTİYARIN ELLERİ TİTRİYOR
Nihayetinde bir gün güneşini sırtlayıp
camlardan gönderir miydi? sahte yalan biliyorum şu dünya belkide aydınlık saf sadece şu eski resimlerdeki gülüşler gecenin ortası? yıldızlar yorgan Sirius’tan bir haber miydi? sürgün harfler niye şimdi kilitli tüm kapılar? mahcup bir kadın sanki suçlu gibi o’da inanmış olmayan günahları kanattığı etinden tırnak aralarından temizler Hayat birilerine alkışlar yağdırıken bazılarına hiç acımadı savaşıyordu hala bazende döşek serdi uçmuş gitmiş umutlara isyan ve isyan o yürek ağırlaştı mutluluk oyunu yine zarlarını masaya yuvarladı rulet dönüyor tam orta yerine kader dediler sürgündü adalara harfler mağrur düşler öylece mahcup zavallı uzaklara daldı kadın kimin içini okuyabilirdik hepsi yazdı çizdi ezik ağıt yakılmış ıslak kağıtlar gördük sahibi darmadağın viran bir şehir yapılanmak için zaman bekler İhtiyarın biri sabret evlat dermansız bedeninde hala enerji var sürgün bazen harfler o kadın kimseyi hissetmez bakar uzaklara Yakmak istediği bir dolu hatıralar beynin bir köşesinde çıkmaz o izler arada hayret gülümsemeye çalışır tuhaflaşan mimiklerinde yalnızdır hep o kalabalıklar içi dünyasında Çöplüklerde şimdi sessiz adı israf dostsuz kimsesiz sevgisiz Sürgün işte bazen şu harflerim kimsesiz uzaklara bakıyor yine o kadın dibinde yığılıyor o ihtiyar bir şeyler söylerken kadına sustu şimdi ağırlaşmıştı bedeni 7.1.2011 |