SAFİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın bu şiir, safi yürekli bir genç kızın kırılan yüreğine yazılmış eski bir hatıradır.
Sabahlar bile masumiyetini yitirdi safi sultan Gözünün şaibesi kadar Sen ki, karanlıkları değil, Aydınlanmaya başladığı lahzayı Ve bu taze ışıltıyı severdin Gözlerin mi öyle görür öyle severdi? Yüreğinin gözleriydi onlar.. Yüreğin ki dalga dalga Yüreğin ki letafetin en ince notalarıyla örülmüş Eser rüzgarlar kopar fırtına Elindeki buketten son nazlı papatyanıda uçurur Saçların dalgalanır Gözyaşınıda alır ve kurutur fırtına Sıkı tutun umutlarına Kaldıysa Safi Uçuşan perdelerin ardından Sana gözkırpan ışık Yamaçlarına koşturup sonra kaybolan Bilmem ki kaçıncı umut Kan damlayan sinenle Unut bunları artık unut! Gözlerin yıldızları dolaşırken soluk soluğa Çaresazın olsun diye Ellerini fesleğenler yıkardı. Kıpırdayan dudaklarından saçılanlar Yıldızların kalbine korku düşürdü şimdi Ülken tozduman Safi Kaptan çaresiz Dalgalar dağlar gibi. Gemi ne yapsın fırtınada Gözlerinden mi eser? Gözlerin acımasızca bugün Yüreğinin gözleriydi onlar Yüreğin ki çöllere ab-ı hayat Yüreğin ki şeffaf nakış.. Bir kocataşın gölgesine oturup Ufku izlerken derin derin Elin bağrında dağlara doğru koşunca çığlık çığlığa (ufkunu kestiler diye) Toz duman oldu dağlar Safi! Sonsuz parçaya ayrılan ihtişamı dağların Içinde uçuşur senin perde perde.. Için yaz sıcağının serinleten pınarıydı Seherde şebnem Gül yaprağındaki ışıltı... Şimdi ne bağ kaldı, ne fidan Kurutur kökleri, yaprakları Esip durdukça figan.. Neydi bu zulüm, Neydi bu kaybolan rota, fırtına? Gözlerinden savrulan.. Yüreğinin gözleriydi onlar.. Yüreğin ki yedi renkli ışıltı Yüreğin ki; içinin kutsal semalarına tül tül yükselen musiki. Uçuştu notalar karıştı şarkı Safi Kan oldu, toz oldu, bulandı sinen... Kaldır artık başını ellerinin arasından Kirpıklerine yükle yüreğindeki çağlayanı Yüreğin ki, kuruyan ırmak Yüreğin ki, taş dolu... Yetişir artık Içten esip içe dolan fırtına !... Suveyda (2002) |
şiir ziyafeti çektim..............................saygımla
tebrikler