yine buğulu bir hüzün düştü gözlerime
durgun bir deniz gibiyim senden ötelerde
hüzne çalan mavilerim var şimdi benim gözlerime gülen gözlerinin içinde durgun yüreğim sayki bir firari kendinden arşivlerde untulan tozlu bir dosyayım belki de haydi ....kır kalemini yine sen bitmek bilmeyen hasretlerimin üstüne ve işte yine bir hasret vaktindeyim bütün sevişmeler dünde kaldı gidişinle ve sesim sesine ermiyor artık yollar ağlarını ördükce üstümüze ve sen ne zaman gitsen.... kara bir ağıt dolanıp ta düşer şu dilime esmer yağmurlar inerken sensiz yüreğime umutlarımı aydınlatan fenerlerim söner bir bir daha doğmamış bir ceninin öksüzlüğüdür bu sayki susarım.... perdelerimi çekerken gidişine oysa ki ... hasretsiz günler hep ve tek sana iter beni gelmek isterim sana bütün özlemlerimle kapatırken gözlerimi sesin değer de sesime hissederim tenini ve teninin kokusunu ve sevişirim belki de sessizce daha bu günden ne çok özledim seni ne olurdu kuru bir sarmaşık olsaydık seninle ve hasretsiz senli fırtınalara tutulsam yada masum çocuklar gibi uyusam gözlerinde şimdi özlemin gecenin karanlığı gibi çekiyor beni ay yıldıza küsmüş ben hasretlerine dargınım işte ve ben rüzgarı uyuturken sensiz dizlerimde bitiyorum bu gitmelerinden.. gitme... // buğulu bir hüzün düşürme gözlerime // |
ay yıldıza küsmüş ben hasretlerine dargınım işte
ve ben rüzgarı uyuturken sensiz dizlerimde
bitiyorum bu gitmelerinden..
gitme...
// buğulu bir hüzün düşürme gözlerime //
merhaba güzel dost yine kavrulmuş yüreğin ayazlarda. çok güzeldi.
yaşam bir şeyler alırken bizden yerine koyacak şeyleri önceden hazırlar
aşkı veriyorsa sonrasında ayrılığı
yaşamı veriyorsa sonrasında ölümü
yakınındaysa sevdiğin araya uzaklığı koyar
böyle şiirler acaip koyar insana
bir de pencereden baktığında gelecek birilerin yoksa
neyse içiniz kararmasın
aşkal kalın