seni çok özledim
ne yana gitsem
yanlız senin limanına demir atar yüreğim hasretin damla damla renk alırken gözlerimde küçük bir tümcede boyun büker hislenirim ve bir damla sıcaklık süzülürken dudak kıvrımımda dudaklarımda bir ağıt belirir sessizce sen içok özledim yiğidim.. ve dudaklarımda yanık bir türkü tümcelerim , dilim savaştadır..ve hasretin ,ve özlemin ,sil baştan ve zamansızca, kör bir kurşun misali yaralar beni, nereden geldiği belli olmayan, tek bir kör kurşunda ben yine ...yine o nasırlı avuçlarına düşerim seninle geçen günlerin bir bir yayılır gözlerimin önüne hıçkırıklara boğulmuş yüreğimden kopup gelen ve ömrümüzün altın yılları avuçlarında yaşıyorken sesiz bir feryada yataklık eder sözlerim şimdi gün ışığından saklıyorum ellerimi gözlerimi tenimi kokun hala dururken ellerinin değdiği yerde hüzünlü bir nihavend makamında sızlar yüreğim ve tek bir cümleye yine esirim seni çok özledim yiğidim ve hayalin süzülürken odalarımıza sessizce senli bir düş sabahına aralarım gözlerimi biliyorum şimdi çok uzaklardasın ama sen.... ne kadar uzaklarda olsanda yiğidim ben seni her nefeste hep hissederim aramızdaki mesefeler istediği kadar uzak olsun ..ben hep seninleyim , ve sen hep bendesin yiğidim belki hasret, sam yeli gibi yakacak sinemi..olsun ne farkeder, biliyorum sen geleçeksin yiğidim ..ve ben geldiğin o gün, nefesinde gözlerinde yine güleceğim! |