KADERYetişmezken zaman ucuc ucuna, Başladı yeni bir koşuşturmaca, Yoksa ölüm mü var, ne bu curcuna? Önde bir sedye var, üstünde çocuk. Çocuğun teni soğuk, rengiyse soluk. Ardında bir kız var yirmibeşinde, Başında bir doktor, canı dişinde, Protokol belli, herkes işinde. Çocuk yumdu gözü, yürüdü gitti, Doktor başı önde, dedi iş bitti. Kız sinesin dövdü, feryatlar etti. Kapıda bir baba, çöktü yerlere, Aktı göz yaşları ak mermerlere, Belkide daldı gitti eski günlere. Sonra kız öfkeyle dedi biz nedek, Ölenle ölünmez kalk baba gidek, Son görev ne ise gel onu edek. Yoksa üzülmemiş miydi, bu kız eşine, Aslında hep takılırdı onun peşine, Belkide çok alındı tek gidişine. Çocuğa ’’vazgeç’’ dendi, cevap; ’’dönülmez’’. Kızda; kızdı, dedi ’’senle ölünmez’’. Dediğine inandımı, asla bilinmez. Çocuk yürüdü gitti, bakmadan arkasına, Bindi omuzlarda gezen lüküs arabasına. Kız dur bile demedi, tuz bastı yarasına. Ruh özgür kalınca göklere çıktı, Dünyayı tur attı, herşeyden bıktı, Yine döndü dolaştı yarine baktı. Kız kara kaş, kara göz, hep aynı endam, Yalnız yanında fazladn başka bir adam. Dedi ’’olurmu yarim böyle intikam’’. ’’Bu yaptığın düşmana bile yapılmaz’’. Sonra yare bakmak istedi, ama bakılmaz. Adamı yakacaktı, ama yakılmaz. Sonra kader dedi kendi kendine, Çaresiz başını eğdi önüne, Lanet etti; doğduğu ve sevdiği güne. Sonra dedi ’’beraber gitseydik keşke’’. ’’Hem de yazık olmazdı bu kutsal aşka’’, ’’Belkide herşey olurdu başka’’. Gözünden aktı yaşlar, değdi yüzüne, Sonra döndü baktı, kızın gözüne. Kız rahatsız oldu yürüdü gitti. Gördü dese, olmaz ruhlar görülmez, Hissettimi yoksa, asla bilinmez. |
Selamlar.