SAVRULUR DURURYine yaş akıtmış gözleri nemli, Aşk şarabı içmiş kafası demli, Anlattığı her şey biraz sitemli, Hayat onu sarhoş etmiş savrulur durur. Sıkılmışta yine artmış ateşi, Ne anne baba var, ne bir kardeşi, En son çekip gitmiş sevdiği eşi, Hayat onu dışa itmiş kaybolur durur. Evinin yıkıkmış baba direği, Dayanmaz hiç bir şeye zayıf yüreği, Onun tek dostu Azrail’le çırağı, Hayat onu hasta etmiş dövünür durur. Cebinde kalmamış kuruş parası, Tüm herkesle açılmıştır arası, Bir derdi var asla yoktur çaresi, Hayat onu dilendirmiş ezilir durur. Başında iyice açılmış keli, Felç olmuş artık tutmuyor eli, En sonunda birde kırılmış beli, Hayat onu ezip geçmiş sürünür durur. Çalışır didinirde yoktur hiç karı, Ne yazı tatildir, ne var baharı, Balda yapamıyor değilki arı, Hayat onu bataklatmış çırpınır durur. Akşam olur tam yumarken gözünü, Hatırlar o an tutmadığı sözünü, Bu da alev eder kızgın közünü, Hayat onu borçlu etmiş düşünür durur. Sorarlar zamanında yokmuymuş aklı, Dinlese düşünse herkesde haklı, Ama dünya zalim, dünya nifaklı, Hayat onu parçalamış, küçülür durur. Bakarsın bir gün oda turnayı gözünden vurur. |