Hepiniz bilirsiniz;
"Vaktin bir Zamanında..."
diye başlayan bir Masalda,
çoook Akıllı İnsanların Yaşadığı bir Diyar’da,
tek Derdi "Güzel-Elbise-Giymek" olan bir Kıral varmış.

Sözün Kısası bu Kıral
dört Bucağa Haber salar
ve "En iyi Terzi" yi arar.
Duyan-gelir, Gelen keser, biçer, diker, giydirirmiş ona ama;
"- Daha güzeli varmıdır acaba?"
diye Kıral
doymaz, sorarmış Hanedanına.
Nerden bilsinler ki onlar?

Günlerden bir Gün bir sahtekar Terzi gelir,
göstererek boş Ellerinde "olmayan bir Bez’i"
tutar-açar-saçar, Havalara atar, över-de-övermiş;
"- Bu Kumaşı sadece
AKILLI İNSAN görür"
dermiş.

Neyse uzatmıyalım Lafı,
Kıral bakmış Kumaş’a;
"- Kumaş gerçekten güzel!
Haydi bir biç-dik de
Terzilik Sanatı’nı göster!"

Tabi Herkes görüyormuş Kumaşı, niçin Aptal olsunlar?
"Kıralın görmediğini görüp" onu Aptal yerine koysunlar?
Haşa!

Sonunda bu yalancı Terzi
ölçmüş, biçmiş, dikmiş Hava’yı
ve
tam giydirirken Hazret’e;
"- Hünkarım, bu Elbise oturur sadece Çıplak Et’e!"
demiş Kıral’a,
Ya, ya!

Gelelim Saadet’e de,
bitirelim Masalı çabucak;
Cıbıl-cıbıldak Kıral giymiş mi bu olmayan Kumaşı,
çıkmış mı "Görünmeyen Giysi" ile çırıl-çıplak Halk Huzuruna.
A, a ?
Alkışlayan, alkışlayana !

Yalnızca küçük çocuk Davut
aptal, sümüklü Yumurcak,
görünce Kıral’ı çıplak;
"- Kıral’ın Don’u yok, bak!"
diye bağırmış.
Herkesi
Gerçeği
görmeye
çağırmış.

"MASAL BU YA!" Şiiri ile,
Gerçek Giysileri Görebilmeniz Dileği ile...
2010 Yılı Sonunda,
Yeni Yıllınızı kutlar
Kulunuz Kara Zurna.