Zikzak…Gözlerinden kaptığım sevda denilen emel, Sensiz kalan beynimde şifasız bir ur artık… Bir sever bir küsersin, yok duygunda bir temel, Yetişir bunca zikzak, bir kararda dur artık… Ne güzel bir yârim var diye övündüm durdum, Bir gün beni duyarsın diye avundum durdum. Anladım ki, boş yere seni savundum durdum, Olmuyor elemime sabır-sebat sur artık… Düşlediğim sevinçler acılara esirdir, Lisanım hüzün yüklü hecelere esirdir. Senden uzak gündüzler gecelere esirdir, Aydınlatmaz dünyamı semadaki nur artık… Daha nasıl anlatsam bilmem sana hâlimi, Yetişmez mi vuslata, bunca hasret talimi. Al da şu yüreğimden şüphe adlı zalimi, Sevdamın saatini kavuşmaya kur artık… Göz yolda kulak seste harcadım nice yılı, Gündüz gece her anım gözyaşı-acı dolu. Dönülmez bir diyara varmadan ümit yolu, Ya hemen gel, ya beni çek silâhı vur artık… Nasıl gülsün vefasız bir goncaya yâr olan, Hasretten genç yaşında gönlü ihtiyar olan… Çektiğim acıları görüp bahtiyar olan, Şu vicdansız feleğin boynunu bir bur artık… Senden bir söz beklerim hicran denen kabirde, Toplamak ümidiyle iki yüreği birde… Haydi bir lütuf kılıp yalnız gönlüme gir de, Atıp durmasın böyle dünya sensiz tur artık… Veli BOSTANCI |