ÖLÜME DÜŞÜRÜLEN GÖZYAŞLARI
Bir güneş tepemizde çöküyor,
Biten günün üzerine... Ay inmiş perde misali Gözlerimize... Deniz susmuş bir damla yağmura. Martılar bir simite hasretken Ben anılarımda ölen bir aşkı yaşatırcasına Öpüyorum ölümü çağıran bir nefeste, Azrailin soluğunu... Ruhumu kesen bir nefessizlikte Tekerlek üstünde gidiyormuşcasına, Sallantılı hayatlarda Karıştım bir ayrılığa... Sevgili, bedeninde ruhunu yaşatsın diye, Yitip kayboluyorum Soluksuz bir gece de, Gözlerden süzülen yaş misali Ölümün ruhuna karışan bir solukta... Çıkmaz bir sokağa girip Yolunu kaybedenler gibi Bu gece bir aşkın labirentinde, Ellerime yağan kar tanelerinde, Tükettim bu gece tüm canlarımı... Hayatın veresiye defterinde Ruhuma borçlanan sevgili, Bir hayat, bir aşk isterken Bilmediği bir karanlık sokakta Ölümün iniltisinde, Parçalanan hayallerimi gördüğü Bir ansızlıkta, Bir gerçeğin hayallerimi örttüğü, Sessizce ruhumu, ruhuna katan bir ölümde Sevgilinin ölüme akan gözyaşlarında, Satırlara döktüğüm bir aşkın Duygularımda kalan izlerinde Bir şiir dile geldi şairi için... Bir göz kaçtı bu gece Gözlerimden... Bir aşk tükendi bu gece Kuytu, kaçak sözlerde... Vazgeçtim bu gece Yüzüme vuran ayın ışığında, Sevgili için Azrailin ellerine teslim ettiğim Ruhumdan... Yavaş yavaş bıraktım Kalbime yağan yağmurlarda Nefesimi, Sevgilinin nefesine... Ve yavaş yavaş karıştım Sessiz gece de beni bekleyen Ölümün karanlık sokaklarına... Bir aşkın hazin sonunda Ölüme salındığım bir kayıkta, Üzerime sinen bir ayrılıkta, Sevgilinin ölüme düşürdüğü yaşlarda, Uzatamadım ellerimi sevgiliyle olan Bir hayale... |