KIYAMET ALAMETİ
**Kıyamet Alameti
İsrafil’ in borusu, sanırım erken öttü, Dönüp bir bakın hele şu dünyanın hâline! Diller mi dönmez oldu, kelimeler mi bitti? Kimsenin sözü geçmez, evlâd-ü ıyâline... Alem tersine dönmüş, bey meçhul, meydan ıssız Büyüklerde sevgi yok, küçükler çok saygısız! .. İşçiden ter damlamaz, çalışanlar duygusuz Kimse bakmaz kazancın haram ve helâline... Sanki herkes yaratan, herkes çok büyük oldu! İnsanlık omuzlarda taşınmaz bir yük oldu. Hani nerde tevâzu, hoşgörüler yok oldu Yuh bu karanlık neslin hâline, ahvâline... Taş yağmamışsa gökten, kim yardı bu başları? Uçan ebâbil değil, sanki talih kuşları... Kimsenin rast gitmiyor, tutunduğu işleri İnsanlar bel bağlamış, yalnızca ikbâline... Yolunmuş sırtlarda tüy, insanlar kaz/a dönmüş Kızlar sanki er kişi, erkekler kıza dönmüş... Sözlerse, ağızlarda kenger sakıza dönmüş Yanarım bu zamanın hâli pür melâline... Yönetimde tartı yok, kantarın topu kayıp! Kimse hayra solumaz, yapılanlar çok ayıp... Her besmele çekeni, mü’min müslüman sayıp Görmeyince kalbini, girilmez vebâline... İsrafil’ in sur’ unun sesi az kısık çıktı... Geç hatırlandı ama, ne de çok fasık çıktı! Sesi duyanların hep, suratı asık çıktı! Görülmeye değerdi baksanız eşkaline... Gördüğüm bir güneş var, aynı yerden doğuyor! Temmuzda yağan yağmur, insanları boğuyor... Herkes çamura batmış, gözlerini oğuyor Bunlar uyarı olsun, güvenme emvâline... Ağzı olan konuştu, ne Deccal’ lar türedi... Yecüc, Mecüc’ te ne ki, daniskası üredi! Birileri âlemde, ne var, ne yok küredi Bakacak hal mi kaldı, arzın istikbâline? ... Bilsek, bunların hepsi kıyamet alâmeti... Hak yolundan gidenler, bulurlar selâmeti. Yolunu sapıtanlar görüyor melâmeti Yaratan elbet bakar, kulların ef’ âline... Antalya-2010/7 TDK: evlad-ü ıyal: çoluk çocuk, ev halkı hal-i pür melal: acınacak durum fasık: günah işleyen, fesatçı emval: mallar, parayla alınan herşey melamet: rezillik, rüsvaylik, kınanmışlık Halil Şakir Taşçıoğlu |