YÂRE-İ HİCRANŞiirin hikayesini görmek için tıklayın en çok boş verildiğinde unutulurmuş aşklar...
her şey beni gözlerinde öldürdüğünde başlamıştı…
varlığında yok ettiğin hiçliğimin gölgesine sığınmıştı / sığırcık kuşları çığlık çığlığa tiz seslerin perdesinden kızıl nehirlere akmıştı ömrün son damlaları ateşin kavurduğu külün savrulduğu her yer mahşer ! vurgun yemiş yüreğimde talan matemin en koyu rengine durmuş aşk derin bir sessizliğe gömülen mazide sızlayan geleceğim / karanlığı açılıyor beni çıldırtan kahrolası bezginlik ruhumda kış güneşi zemheri dokunuşlarıyla geliyor ecel buza kesen her kıvılcımda ahiret sancıları oysa sende yazdan kalma günler yaban bağlardan heybene aşk devşiriyor ellerin genzimi tırmalayan ihanetin kokusu kekremsi mil çekilen gözlerimde kan baktıkça sana kusuyorum her gün yabancılaşan ruhunda katlime vacip kılınırken ben yâre-i hicranıma sarılıyorum bana ölümü yakıştırmasaydın dağlarında çiçek açıyor olurdum yâr!... ayşe uçar 18 /12 /2010 |
mil çekilen gözlerimde kan
baktıkça sana kusuyorum
her gün yabancılaşan ruhunda
katlime vacip kılınırken
ben yâre-i hicranıma sarılıyorum
bana ölümü yakıştırmasaydın
dağlarında çiçek açıyor olurdum yâr!...
Sevgili Ayşe harika şiirleriniz var sizmi kapatınız güne düşmeyi veya böcek almayı anlamadım
yürekten tebrikler