savaşlar kendi tanrılarını yaratmadan bir kaç saat sonra sır olacaksın sende ama ben ne yazık ki seviyorum hala ve inatla sevişiyorum kendi boşluğuyla
savaşlar kendi tanrılarını yaratmadan ağır ağır oksitlenen bu şehirden kaçacağız kimselere haber vermeden rüzgarın renginde bir siyanür
savaşlar kendi tanrılarını yaratmadan kum torbaları dizilmeden caddelere sevdiğim adamsın diyeceksin kendi sesinle bütün tonlarda bir kraliçe
savaşlar kendi tanrılarını yaratmadan peşin hükümlere teslim etmeden ruhumuzu küçüldükçe giyineceğiz soysuzluğumuzu kitap aralarında dokunacağız usulca
savaşlar kendi tanrılarını yaratmadan ve ben bu şiiri daha yazmadan bir kaç saat sonra sır olacaksın sende
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SAVAŞ TANRILARI şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SAVAŞ TANRILARI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
“Hecenin Ecesi” Afet Hanımdan izin istiyorum sayfanızdan: Onun imgesiyle başlayacağım bundan sonraki şiir altındaki “yazılarıma”
Mırıldanan Hayalim
“savaşlar kendi tanrılarını yaratmadan”
Tanrı-lar söyleminizden ilhamla: Tanrıları kim yarattı; sadece savaşlar mı? “savaş” sözcüğü sözlüklerdeki ilk anlamında mı kullanılmış şiirde ? Yoksa daha genel: İnsanın doğayla savaşı, insanın kendi iç doğasıyla savaşı; insanın çevresindekilerle olan kavgası... İnsanın aciz kaldığındaki hayreti, insanın isimlendirme, kavrama, açıklama ihtiyacı... kısaca insanın acziyeti. Çok tanrılı dinlerden bugüne kadar teke indi din. Kökeni Yahudilik bildiğim. Devamı diğer dinler. Buna rağmen mutasavvıflar daha da “Tek” leştirdiler. Yarattığı da kendisi diyerek: Okyanus su damlalarından oluşmuş. Her damlanın ben okyanusum demeye hakkı var mı bilmem (Eğer kendi içindeki okyanusları kastetmediyse). Hiçbir damla ben okyanusum diyemeyecekse okyanus nereden bilecek okyanus olduğunu. Damlaların gevezeliği bundan ( “O herzaman ayrı bir şen’dedir”) Savaş, nimet; savaş ihtiyaç: Bir anekdot (Yirmi sene önceye ait): Sahilde gezerken, gördüğü “manzaralar” karşısında yanımdaki: Bu sahil hayatı “Allah’a rağmen midir?” demişti. Hayır dedim. Allah’ın yaratıcılık vasfından daha fazladır “yöneticilik vasfı” . Allah’a rağmen kim ne yapabilir ! Semavi dinler bunun cevabını ezberlemiştir. “Cehennemin yaradılışı boşa değildir diye” Kendi adıma ben “ümmiyim, hanifim; doğumdaki fıtratım üzereyim” :Tanrı adına uydurulan bir çok yalanı okudum, bilirim. Kullandığım sözcüklerim; kültürümüzün, dilimizin üstü örtük kutularıdır. (içi boş ya da kendimce doldurduklarım)