Düş!!!
Şimdi dur
ve beklediğin düş o yorgun kuşun kanadında yolunu bulduğunda kendine o soruyu bir daha sor. Akıllıdır hep aslında bir düşden bir hayat çıkaran o küçük hatıra. Beklediğin gibi değil yürüdüğün yollar. Hep ister insan çok bildiğini sandığı o kaldırımda yürüdüğü an kadar kolay algıladığını; ve ama yok oluşun başlangıcıdır araladığı o kapı. Bak artık durduğun yerden senin gözlerin zaten durgun yoksa yüreğin ağlarmı durup dururken hergün. İcinde bir fırtına kopmaz insanın diye düşündün bu sabah belkide bu kadar şiddetli bir rüzgarın önünde kaldığında anıların yasaklı kaldı gözyaşların. Gidiyor güneşin önünde şimdi bir düş ne ağlamak var bu sabah nede akşamdan kalma bir düş. Git şimdi gelme bir daha bilki hüzünlerden arta kalan bir düş kalır bana yine gözlerime bakıp sakın ağlama yüreğim onmaz artık paramparça. Birdaha sevmez yüreğim o sabahda kaldı karar veren ben değilim kader yakaladı düşlerde yaşıyorum, gözlerinin hayaline bağlı unutursam seni, bilki ölüm beni aldı. Nihat BAĞCI 05-12.2010 KARKIN |