“SÜKÛT” ALTIN’DI!..
Sıkıca diktiğim “kilimden heybem”
Bir kaza(!) sonucu sökülüverdi “Susmam gerekirken” düşünce çenem “Sır” olan ne varsa dökülüverdi Bildim ki; Bülbülün, dil’dir belası Her dem bela saçar, dil kartelâsı Cihan da, belanın; dilden ala’sı Yokmuş da, “izan’ım gecikiverdi” Evvelce esirdi, “düşüncem” bana Deyince, “yüreğim” girdi kapan’a “Nedamet” kor gibi, “can” yana yana Acıyla, bir hamle, silkiniverdi Eyvah! Dedim!. Eyvah!.. Kopaydı dilim Şimdi yırtılacak, “zaman mı” kilim? Allah bilir nerde biter bu “filim” Der demez “elektrik” kesiliverdi “Giz” ifşa olunca, bozuldu rüya Sandım ki hata’lar, düzelir “güya” “Sussaydım” hüsrana dönmezdi hülya Med-cezir misali çekiliverdi Şimdi ne söylesem, “mana” aranır Her cümle, dolanır, özr’e yaranır Özr’e yamandıkça gönlüm harlanır Alev alev tütüp, süzülüverdi Lisan’a kul oldum, hem ona esir Hem aklım hem gönlüm çok müteessir Bu nasıl bir ateş, bu nasıl tesir Beni bile, ben de, bitiriverdi “Kadir Albayrak” |