Kartaca Sahili
Kartaca Sahili
Kartaca sahilinde yürüyen güzeldin bu gece Sen burada yürüyordun Tüm Roma karşıdan kıskanıyordu Ayakların yalın Bedenin yangın yeriydi Rüzgar kokunu getiriyordu Ben cinsiyetimi farkediyordum Gel! Gel de seni senle aldatma bakalım Gel! Gel; al da tatma bakalım ... Tutunması zor bir zirveden yuvarlandım da geldim Yorgun bir geceden daha çıktı bedenim Başımdaki güneş gölge oldu sevdama Gümüş kavaklar büyüttüm tenimde Bin şefkat besledim, ateşten kinimde Ezberini bozdum çaldım teninden Gönül kafesimin telleri yoruldu Hüzünlerim ruhumdan yayıldı, gitti Hazana erdirdim kara alın yazımı Duyulanlar aşk feryatlarıydı Sebepsiz bir kavganın patırtısı değil Şiirle yanardı benim ocağım Ölüm de ölümlü aşklar anlamaz beni Belki sen de anlayamazsın Sebe Sen nereden bileceksin Şehrin kör olan gözlerini Gözyaşlarımla beslenen dudaklarımdan Gemileri yutan deryalar doğurdum bu gece Nasıl duyacaksın ki Baş eğmiş gönülsüzlerin feryadını Bütün dudaklarda kaynayan Palavra kazanlarının fokurdamasını Ölüm de ölümlü aşklar anlamaz beni Belki sen de anlayamazsın Sebe Bir savaştan geriye kalan Yıkılamamış bina gibiydi bedenim Beklediğim teni bu gece ellerimde kazmışım Ölüm fermanı okuyan namluları Bağrıma doğrultmuşlar Ben aldrımamış, yılmamış Omuz başlarından martılar yakalamışım Sevmiş, öpmüş salıvermişim Ben bu gece senin bağına İsteyerek, koşarak girivermişim Küskün dudaklarımı barıştırmışım teninle Ölüm de ölümlü aşklar anlamaz beni Belki sen de anlayamazsın Sebe Kartaca sahilinde yürüyen güzeldin bu gece Sessiz ayin gibiydi solukların Dilin lal olur susardı Öp beni diyen bakışların vardı Rüzgar kokunu getiriyordu Ben cinsiyetimi farkediyordum Gel! Gel de seni senle aldatma bakalım Gel! Gel; al da tatma bakalım Bekir Kale Ahıskalı Aralık 2010 Sebe Düşleri 11 |