Sebe'yı Düşlemek
Sebe’yı Düşlemek
Sebe’yi düşlemek Taşı dişlemek gibi bir şey Hasret ile sabır Biri arttıkça diğeri azalır Sabret diyor içimdeki ses Düşlerimde uzayıp giden yolu Kesmek kolay olmuyor elbet Kumlaşan yanık hasretlerin Uçsuz bucaksız denizine katılmak Henüz adı konulmamış bir sokakta Sıfır adımla hayata başlamayı beklemek Acılarla emzirdiğin içindeki çocuğa Yersiz yurtsuz bir sevda masalı anlatmak Kayıt altına alınmayan gözyaşlarıyla Belirli belirsiz bir hasret büyütmek Daha ringe çıkmadan havlu atarak Dudakların pazarını sözcüklere kapatmak Sebe’yi düşlemek Taşı dişlemek gibi bir şey Her erkeği mecnun eden bir erdemi var Bir ayrılık yaşatır ki yaşatamaz hiç bir duvar Karanlığın tasa fitili ateşlendimi bir kere anla ki Yine gece oluyor, çekilecek yorganlar En koyu yerinde kırmızıya dönecek karanlık Dudağından fısıltılarla kuşatılacak bedenler Eller salıverilecek Yıldızların göğsünde sabahlayacak belki Kimbilir kaç dere, önce çağlayacak sonra kuruyacak Eğilmeyen başlarını eğecek yanardağlar Dudak dudağa öpüşecekler Bir dağ diğerine yaslanacak yorgunluktan Nice seyranlar çıkacak, küf kokan samanlıktan Sebe seni düşlemek Taşı dişlemek gibi bir şey Rıhtım sicimleri kadar yorgunum Uykusu kaçmış bir denizin gözlerinden Yaş diye döktüğü benmişim gibi Tüm denizlerin tuzunu yutmuşçasına Susatır beni hasretinin yangını Sebe Hangi semt ışıklarına yenildim bilmem Şu serçe yüreğim dev sevdana gebedir Pusulaların gösteremediği yöndün sen Bana el gibiyken, ele bendin sen Çatlayan dudaklarını düşlerde kanatmadan gel Koşarak, ayak izlerini bırakmadan, akmadan gel Piyade sevdalara gülüp geçenler gün gelir Sevdanın özgürlüğünü ayaklardan içerler Yine öyle bir gün gelir ki tüm takvimler Yaprak yaprak aşkı gösterirler O gün gelinceye kadar Sebe Bir an olsun ellerimi bırakma Uykularıma çat-kapı gelmeye devam et Düşlerimde öyle güzel yalan bak ki bana Uyanıp da doğrusunu görmek aklıma gelmesin Nasıl olsa biz Kimliksiz bir sevdanın Meşru mahataplarıyız Kimse tutuklayamaz bizi Ben yine de hiç bilmeyeyim Bir düşten akıp giden sadece su mudur Tükenen ömür mü, yoksa uyku mudur Bekir Kale Ahıskalı Sebeyi Düşlemek Kasım 2010 |