Beni biraz daha öldür Sebe
Beni biraz daha öldür Sebe!...
Çekişmelerden uzak Saflık dönemimin kaynağı gibi Kutsal bir tapınağa sığınırcasına Çocukluğumun yeşil cennetini çağrıştırıyorsun bana Yalnızlık ve acının köklerini yüreğimde kurutup Kendimi bir sürgün gibi hissettiğim günlerden ırak Cinselliği yaşarken teninde Soğuk bir meleğin düşüne sığınır gibi Ne kadar kusurum varsa bir fermanda toplayıp Dudaklarından yaka yaka... Beni biraz daha sula! Beni biraz daha öldür Sebe!... İpek tenli Uzun boyunlu Havana kokulu Doymak bilmeyen bir tanrıça gibi Uzak iklimleri anımsatan sevginle Büyücü kadınlar gibi inanmadığın şeyler söylemeden Şehvetin yasak meyvesini ısırttırıp bana Yitip gitmeye can attığım sonsuzluğun özlemi içinde Gözlerin sarnıç misali boşaldıkça dolaraktan Beni biraz daha soy! Beni biraz daha öldür Sebe!... Ve sen kadınım!.. Sınırları bilinmeyen bir el tarafından çizilmiş Açık hava hapishanesi gibisin bana Hüzünlü pencerelerine düşen güneşi Yağmurlarla kırıyorsun Ne kadar kusurum varsa bir fermanda toplayıp Nefesinden nefesime davetiyeler yollayıp Yanaklarından sıza sıza Beni biraz daha sev! Beni biraz daha öldür Sebe!... Sarhoş bir kayığın Fırtınada liman araması gibi bedenim Dinginliği şehvet kokan yatağında aramak Sevilen bir kadının öpücüklerinde akmak, Yatışmayan hıçkırıkları bir çırpıda yutup Dudaklarından yayılan tat kadar Teninden yayılan kokuyu duyumsamak istiyorum Beni biraz daha öldür Sebe!... Ve sen kadınım!... Gizemli bir aynaya benzersin Baktıkça daha derin Baktıkça daha benim Saçların!... Mutluluğun sessizlikle birleştiği Zamanın doğurgan olduğu Derin derin solunan bir ülkeyi çağrıştıran Yelkenlilerin dizildiği Gemici türkülerinin birbirine karıştığı yerdir Çölde susuz kalmış bir gezgin gibi Düş kokan saçlarına dolanırken hayallerim Ve ben!... Deniz dalgalarıyla yorgun düşen kıyılar gibi Sevdiğim kadının gözlerine tutulup kalayım Bedenini sıradan bir dişi gibi algılamayıp Sana sunma zayıflığını göstermeden Coşkuyla uçurum arasında gidip gelmeden Yalnızlığın yasasını tersine çevirip Her türlü kuşkudan uzak öpüşmek seninle Bağışlayıcılığımla önünde elpençe durup Bir yatıra yalvarırcasına tenine ram olurum Ve sen kadınım!... Kısır kadının soğuk yüceliğinde Güzel gözlü kadına kutsallık veren Ulu ve güçlü kılıp benliğini Beni kendine inandırmaya çalışan melek kadar Yüreğimde çiçekler açtırarak dokunursun bana Ne kadar kusurum varsa bir fermanda toplayıp Arzulu bakışlarında bağışlarsın beni Öldür ki Öldükçe ben Öldükçe sen Öldükçe sevda olurum Sevdamıza adanan kurban olurum Beni biraz daha öldür Sebe!... Bekir Kale Ahıskalı Sebe’yi Düşlemek 8 Kasım 2010 |