MEMUR
Her gün sakal tıraşı
Boyalı ayakkabı Vatandaşa güler yüz Açık olmalı kapı. Ütü horoz kesmeli Kravat mutlak gerek Yemek yemek ne haddi Ya bir simit ya çörek . Dayanamaz hiç kimse O sıkmalı dişini Devletine teşekkür O buldu ya işini . Her ay başı bir ümit Ya sevinip gülecek İşte ne kaldı şurda Yılbaşı da gelecek . Bugün bir mucizeyi Sırrı saklı başardı Anlatsaydı başkası Kendi bile şaşardı. Dirsekleri eskidi Yıllanmış ceketinin Hüznü çöktü içine Beş nisan paketinin . Hüzün dolu gözlerde Parmaklarda nasırlar Nasıl yaşar bilinmez İçinde yaşar sırlar . Genç yaşında saçları Ağararak dökülür Akranları dipdiri Onun beli bükülür . Her seçimde bir parmak Bal sürülür diline Geçince seçim faslı Bir şey geçmez eline . İşte yağmur yağıyor Su alacak pabucu Allah’ın makbul kulu Hiç kaçırmaz orucu . Gene de ölmeyecek Yaşayacak ümitle Memur piri olmalı Yaşamanın simitle . Tok anlamaz halinden Aç insanı ne bilsin Para pula ne gerek Bu yolda sen sebilsin . Sefaleti makama Bulaştıran utansın Sen can çekiştirirken Aldırma uyur sansın . Sade suya çorbayı Nice yıllar içecek Bu çileyi çektiren Tarihe de geçecek . Elbette gururunu Başına taç yapacak Onların heykelini Gene bu aç yapacak . Süleyman ÜSTÜN / TARİH 1989 / DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK...! TIPKI YAZILDIĞI GÜN GİBİ!.... |