Bir Avuç Gökyüzühiç ayak izi değmemiş tropik ormanların eteklerinde sicim duran yeşil nehir kıyılarında gürbüz bir madımak olmak.. kalın yapraklarının rüzgara direnerek gözlerimi bir tutam yeşillikle doyurup ’bir avuç gökyüzü’ne bakmak.. köklerim evelik otlarına dokunup kuzukulaklarını öpmek geceleri,sessizce o yanlızlıkta eskiyip ekşimek bahara hazırlanan bir nevruz çiçeği mesela.. biliyorum suretim kendimi inkâra imkân veren ne bir firuze de can bulur ne de nazlı bir yanardöner’in gövdesinde ki esansında görülür.. şimdi nedir beni tabiatın hiç açılmamış kapılarını zorlamam sanmayın ki aklımı peynir ekmekle yedim gözlerimde ki kara kesikleri görmüyor musunuz hiç bir uvzumun eksik olmadığı şerriyet tellâhlarının parmaklarından fırlatılmaktir belki de baş kaldırışım.. mütemadiyen koruyamadığım emanetlerin vabâlinde usandım kendimi germekten,parçalamaktan bıktım diyorum işte masumiyet öğüten dev değirmenlerde ufalanmaktan.. abarttım sanıyorsunuz değil mi.. meramım bir baltaya sap olamamak ta değil ki madem ki zıvanadan uçtu içimde ki guguk kuşu vakit bu vakittir işte o keşifsiz ormandan bir dal koparmak hüner ondadır ki en iyisi bir ’sap’a balta olmak.. Faruk Civelek |