Hangi yöne gitsem, aşkın didarında nefeslensem!Bir lahzadır esin, aşkı şehreder, gönül sezer İnsan kul olmak için vefanın manasında aşka nefsini kurban eden candır Hayat için dile gelen neler varsa, nasibin rüknünde harmandır ve iradey-i hasattır Neye teslim olacağını bilmek ve onun zikrinde göçmek sevdanın vuslata tabii sanatıdır Dinle neyi, kalbin sukut-u halinden söz eder Ruhun derinliklerinden naifçe nüksederek, aşkın ince sızısını idrakine şehreder Akıl hükmeder, irade nefsinin sulhunde manasını aşikar eyler Tahtir hakkı kulluğun rüknünde ihsan için tarif edilen en zarif olan bir ecri bedel Hay, hu derken elbette ki fikretmek sana düşer Aşk; billahi kurtuşulun için azim ister, sadakat diler, sabrın çilesinden ne bekler Ana olmadan, şefkati ve fedakarlığı hakkıyla ruhundan hissedemezsin Hilkat ve rahmetin manasına kanaate vakıf olmadıkça aşkın sadrına erişemezsin “Oku” diyen ve emreden kalbinden ne bekler Manasına vakıf olamadığın bin bir hüzün gönül iklimine sancıları zerkeder Acı çekmek, derdi tarif etmek için hukukun gerekçesi inayetin lehçesi ihsanını bekler Derviş olmak nafile bir iştir, aşka ram olmak iradeden vazgeçmenin ceht-i azimini ister Mazi reddi miras değildir, seninle ilintilidir Keyfiyet içinde nefeslenmek akleden ve tefekkür eden için ne kadar lüks bir tercihtir Neler harap ediliyor, insanlık manasından uzaklaşıyor, neme lazımcılık haline yakınlaşıyor Aşk inşirah-ı vecdir, iktisadi hesaptır, aklın ve vicdanın için bekleyen vuslattır Mustafa CİLASUN |