EY MARTIM !
Takvimim kor gösterir, acımdan yanıyorum
Neşem gelmez bir türlü, mâzimi anıyorum Rıhtımda senin gibi hüsrana konuyorum Eyvahı dökme martım, derdine dermân eyle Mehtâbı uyandırıp deryâ türküsü söyle Gönlümdeki yorgunluk bitmiyordu bu gece Kalemime değmiyor ilhamla yüklü hece Arzularım tütmüyor derinden ince ince Eyvahı dökme martım, derdine dermân eyle Mehtâbı uyandırıp deryâ türküsü söyle Mutlulukla çağlasın limandaki sandallar Sümbüllerle kuşansın rıhtımımdaki yollar Hadi başlat nağmeler, umut yaksın bu kollar Eyvahı dökme martım, derdine dermân eyle Mehtâbı uyandırıp deryâ türküsü söyle Pervâne acılarla dağlatmasın yokuşu Zamanlarım getirsin umut çoğaltan kışı Ey kalbimin meltemi, ey gönlümün nur kuşu Eyvahı dökme martım, derdine dermân eyle Mehtâbı uyandırıp deryâ türküsü söyle |
Bir şey itiraf edeyim mi, şu NEŞTER muhabbeti çok komik olmaya başladı. Maalesef,kendilerini ispatlamaya çalışan bazı şairlerimiz, kağıdı kalemi bırakıp, şiirlere neşter vurmak suretiyle etkin ve yetkin ve de ayrıca ünlü (!) bir eleştirmen olmanın peşindeler. Vahhh onların bu gülünç hallerine, vah ki vahhh... neden mi yazdım bunu? söyleyeyim, önce kendine bakacaksın derler bizim köyde. Önce, aynada kendimize bakmalıyız, sonra bakalım başkalarına. Neyin ispatının peşindeyiz?? Keşke neşter muhabbeti yerine, etkin ve güzel yorum genellemesi yapılsaydı,,, Bakınız, yazın bunu bir kenara, zamanı gelince , bir Murat vardı haklı çıktı diyeceksiniz.. Diyorum ki ben, " Zaten okuyucu ve yazar kitlesi az. Şair enflasyonu günümüzde sürüsüne bereket... Ancak yeter ki yazalım, başka türlü gelişmez edebiyatımız. Bu nedenle her şiire eleştiri yapıp, baş sayfalarda reklam olmak yerine, yapıcı ve olumlu eserler meydana getirin de görelim. Bunu kimler için söylüyorum, işte bu neşteri nereye vuracağını bilmeyen acemi şiir doktorlarına söylüyorum.Şairler kırılgan insanlardır, bir virgülü unuttu diye neşter vurmaya ne gerek var canım. Vurursanız olur olmaz yerlere neşteri, yazanlar da yazmaz olur şiiri miiri.Okumaz olur, sizi bizi.. Site çok kan kaybeder. Ayrılmalar olur, yasaklamalar bol olur. "
Benden söylemesi. Anlayana... dertleştim,, ohhh be üstadım, bunu yazmazsam, duyurmasam birilerine, patlayacaktım.. Unuttum, meşhur sözdür : Önce iğneyi kendine, sonra da çuvaldızı başkasına batır.!" Sözüm size değil üstadım. Anlayan anladı. Anlamak istemeyen olursa, yine anlatırız, yorulmam ben. Bir süre şiir sitelerinden uzak kalmayı tercih ettim. Türk edebiyatı ve şiirinin gelişmesi için neler yapabiliriz, bu hususta geniş bir araştırma yapacağım. Malzeme toplayacağım. kendimi dinlendireceğim. Öyle ulu orta heryere neşter vurup kalp kırmak bize göre değilmiş. Yakışmaz da. Virgülü unuttuk diye neşter vuran edeplilerin edebi kendilerine kalsın. Benim edebim bana yeter de artar bile.
Hadi kal sağlıcakla.