Yıldızsız Bir Gecede
Yıldızsız gecelere kan kusar ömrüm,
Korku kol gezerken şakaklarımdan tüm bedenime, Sokaklar ıssızdır Ve yağmurla gelir ölüm bu şehre. Kimse yağmurlu bir günle gelen ölüme üzüldüğü kadar Üzülmez günlük güneşlik bir ölüme. Bileklerimden yakalamış beni zaman, Bükülmez diye bildiğim gençliğimden. Aykırı bir anda gelmişim dünyaya, Heybetli gökyüzüne yükselmiş çığlığım. Heybetsiz olansa benmişim, Bebekmişim. Kurumuş kan damlaları biriktiririm günlüğümde, Adı sanı bilinmez şiirler mezarlığıdır sayfalarım bir bir, Olmamış bir şarkı ya da yazık edilmiş bir şiir, Hangisini sevmezsen işte o benim. Asi bir yalnızlıkta taşınır benliğim. Yanlış anlaşılmış bir fikir kadar anlamsızdır ömrüm, Anlatılamamışlığın elleri yakamdadır. Suskunluğum hıncımdandır, Cümlelerim aptallığımdan. Bir kavgadır benim hayatım, Kemiklerin kırıldığı, Dudakların patladığı, Beklenmedik yumrukların yüzüme çarptığı, Kan revan içinde bir kavga. Derman bulamam yürümeye çoğu zaman, Derman bulamam ağlamaya. Uykuya bırakırım ağrıyan yerlerini ruhumun, Uykuya bırakırım tüm kırık acılarını. Sokaklar karanlık, Tüm ışıklarını çaldırmışım hayallerimin, Gökyüzü de kapalı, görünmüyor yıldızlar, Şarkılar susmuş, Şiirler ıssızlaşmış ruhuma. Belki de ölüm gizlenmekte dakikalar arkasında. Korku gezinir omuriliğimden parmak uçlarıma. Gençliğimden bir gün isterim safça, Sanki yaşlanmış gibi hayallerim. Ben hala, Gözleri öfkeyle dolu o gencim. |