SATIR ARALARI
Satır araları
buruşmuş kağıtlar içinde satır arası birkaç güzel söze rastladım, hüznümü yapayalnızlığımı karakalem yazmış.. başkent caddeleri dar geliyor, sonbahar sonu kış başlangıcı üşüyen parmak uçlarım, burnum değil yüreğim miş.. bakışlarına takılıp kaldım onsuzluğuna dayanılmaz bir sahte güzelliğin, mana fırlatan şuhluğu kaldırımlara inat mış. deli dolu kafalara rastladım, aldırmadan yürüdüm boş verdim sıkışık olmuş arabalar çığırtkan dolmuşlar, içimde biri varmış konuş benimle suskun ağızlara benzer olma, bir sıcak nefes sal gökyüzüne ısıtsın, aydınlık adına vahşet tüten kalem miş.. bazı bazı yazılar vardı duvar olmuş mırıldanır çocuklar baştan sona duyarsızlık kahırları şarkı bilmiş,bakma yalnızlara okunur bacalardan gam kasvet, is çıkar iz olur bulutlaşır yangınlar ıslak sokaklara yayılmış bir daha mı sevmek..? erişemediğim yarım kalmış bir duygu tatmadığım kaçışları yazamadım daha, kazıyamadım bir ağaca aşkımı kırılmış.. buharlaştı tüm duygular aşağılandığında, çamur suratlar çığlık atıyor resimlerde boydan çirkinlikleri eğlence artıkları çalıntıymış, leylek yuvalarını bozamadı rüzgar, meraktan tut elimi bak bir çare olsun üzüntülerin kaçan fırsatlardan, kırlara uçurtma uçurmak için gidilmez sadece kelebekler kovalanırmış.. bilirim olacakları kaçınılmaz sona gider ayaklarım, afişlere takılı bakışlarım gözyaşı, açlık, ve savaş facialarına umursamadan gezinirmiş.. bencil tutkularımın ardında yürüyorum yığınlaşan taştan şehri üşütenleri, havayı yaşanılmaz kılan gaz yağmuruna, birkaç yeşil ağaca olanca hıncını çıkaran iş makinalarına sövermişim.. eğer bir gün ıslık çalarsa dudaklarım kimseler ulaşamaz erdiğim doruklara, uzanmış yuvarlanıyor görmüşsen bayırlarda gelincikleşen ruhumla bil ki,çocukların çemberinde sürüklenir düşlerim bıkmadan.. Mustafa kaya 1983 / Ankara |
AAhhh ahh!
Bu durumda yine,
' la-fa-la-sol/la-fa-la-sol
Sevgiler Sayın Yazarım.