YEMEZLER Mİ ?Bir kadınla, İlk birlikte olduğumda... Kendimi düşündüm. Birlikteliğim, Teklik olduğunda, Kadınımı... Aşkıma serenatlar için çırpındım da, Annemi sevdiğimi, Mezar taşına söyledim. Ekmek derdinde; İflasın eşiğinde... Nasırlı avuçlarım birbirine değdiğinde; Babamı istedim... Pamuk elleriyle büyük annelerim... Nasihatleriyle dedelerim. Tanrım... Şu son yaşımın son gününde Senden dileğim... Hadi gel şu filmi Bir daha seyredelim. Yemezler mi? -------------------------------------------------------------------------- Bu gün mutluyum Şiir yazıyorum... Bu gün hüzünlüyüm Mezar kazıyorum... Kadehim var ağlıyorum, Ve seni arıyorum. Bu gün heyecanlıyım Doğum bekliyorum. Günlerim boş, işim yok Pinekliyorum. Bu gün çıkmayacak galiba İntihar ediyorum. Sonunda batıdan doğdu güneş, Ve Arafat taraflarında Görülmemiş devasa bir ateş. Yecüc Mecüc kardeşlerde geldiler. Bu günü okumuştum, Hatırlıyorum bir yerlerden. Dirilmeler başladı toprağın bağrından, Et can buluyor yeniden. Eskiler kıyam derler buna. Sanırım emir büyük yerden. Ben ne yapıyorum? *********************************************************************************** Ölümü suçlamayın... O bizi çağırmadı ki. Biz ona gidiyoruz. Azrail kostümünden memnun mu? Kendi giyinmedi ki. Orak can almayı sever mi? Biley taşı değmedi ki. Sevda toprak olur mu? Çiçek boşa açmadı ki. Soru, sual oldu olalı, Cevap nedir bilmedi ki. Paragrafın başı ver elbet Sayfanın ki gibi. Yaşam gelmişse gider elbet. Hangi biri kaldı ki? Cümlenin hükmü noktaya kadar, Ama nokta bir son değil ki. Okuduğun her satır bana kadar. Sen dediğin, ben, biz değil mi? Birazda “O” nu düşün. ********************************************************************************************* Karın tokluğuna usta... Dedi çırak. Ama aç Ve işsiz. Ve dile kolay, 12 milyon insan. gece konmuş rivayet, Gerçeklik derme çatma Ve kerpiç. Ev demişse de 999 şahit, Fare deliğine şahadeti son kişinin... Çırak devam etti... Ama bir yerim ki usta... Aklın durur, götün tavana vurur. Hal böyle iken, Çırak yine bizim çocuk, Midesinde gurultu... Yine bildik gürültü. ********************************************************************************************* Odun bile ölmüyor be kardeşim kağıt oluyor... Sen nereye? Aslanın sütünden haberi yok ama Sarhoş ediyor... Savruluş niye? Rüzgar, tohum, başak, buğday Ve ekmek kemirdikçe Tahansız bir tokluk var mertçe. Ki sen açım diyorsan yine, Namusunu ye bir kerede... Gör ki tozdan pembe olacak her şey. Ardı ardına patlayan flaşların Taze karanlığında Bir aydınlık bulacaksın kendine. Bırak be dostum uğraşma... Gelecek güzel olacak ki sen, Ufku göremesen de. ************************************************************************************************ ŞİİRİN EN BOKTAN YANI; İTHAF EDECEK BİRİNİN OLMAMASI. |