KAVİL...
Kavil
İlk fırsatta inmiştim yüreğinin karanlık odasına İlk sabahta uyanmıştı yüreğin gözlerimin sedasına Aklına koymadığın gidenin izi kalırdı unutmuşsun Uğurlarken gülüşlerin yalancıydı ardımdan Şimdi sende göresmedin mi Mavi baharları Güz sarısı buğdayları Akşamdan yatıpta uyuyamadığın bayram sabahları gibi Kıvranmadın mı çocuklar gibi Eller yok uzanan çok uzaklarda şimdi Kırıl kalplerin diyarında o şimdi Nazlı masum suskun ayrılıklara ninni söylüyor Bırakmış yılların üzgün yanık türkülerini Acıların rıhtımında |