susuz döngü/Kuru bir şadırvan serdim göğün yüzsüz gözüne Laldı gece ağlarken gündüzüne…/ Lahit kırdı kapağını. Kimi deprem dedi Kimi şafak yangını. Kimi diz çöktü direncine. Kimi vurdu boynunu soy kemendine… Sonsuz bir tizlikte dolanıyordu tını Dünya’yı nefessiz sarıyordu, Sargısı Her parmak boğumunda alaysı Bir düşle son buluyordu… -Kırılan dallarımı bağışla Tanrım! Söz olsun yaşlarımla yeşertmeye! Ana kadar doğurgan toprak Filiz verdi tüm seslere Tınıydı Sözler şahlandı koşumlarında dört yana Çözüldü bağları seslerin şadırvanlara Yine de Akana kısır deyip bent çektiler, Duranı toza çiğneyip, tükürdüler! Ta ki Kır saçlı Yüzü kimden daha yaşlı Bir ihtiyar Çocukları gösterene dek: -Susun Henüz büyümediler onlar doğumlarına! Beklerken Toprak ana Doğanı kucaklaya Kucaklaya… Durdu nefesler közden söze… ezgi ç. 15.11.2010 |
Aysberg kadar derin..
sevgimle