Sukut-u İkrarda Gözlerim
Sukut-u ikrarda gözlerim
Mürur-u zamanda hislerim Ülfetiyle ağlar inlerim Hicranım her lahza gurubu beklerim Kasvet düşer anıma Hafakanlar sarar teni Çektiğim badireler dağlıyor sinemi Ey aşka duçar olan gönlüm Feryat eyleme Etme ah-u zar Ruhu cananım canıma ne kastın var Pervaz vurup dönerken aşkın şafaklarında İzafî hallerin hoş eğliyor derd-i dilimi Sen gönlümün şen bülbülü Gurub-u şemse döndü sen gideli Gönlümün gülü Ne mücrim kul idim ki Hasrete saldın eğledin naçar Gülsün bu mahzuna da bir buselik bergüzar Vuslatın olsun gel ruhumu eyle Payedâr Fikrimin ince gülü zikrimi izhar ettim Himmet et müştakım sana Zinde dâr etme dideleri medet Muzdaripim bir çare Mihmansın bu kafeste firakınla etme mahzun Afakınla ülfetim ahvalimi eyleme üryan Dem döker didelerim gayrı sukut etsin Virt eden lisan-ı dilim Melek… Sukut-u:Susmak İkrar: Kabul ve taktik etmek Mürur-u zaman: Zamanın geçmesi zaman aşımı Ülfet: Alışmak alışkanlık Hicran: Ayrılık ayrılıktan gelen üzüntü Gurup: Batmak kaybolmak uzaklık Şems: Güneş Kasvet: Katılık sıkıntı kalp katılığı Hafakan: Sıkıntı ıstırap kalp çarpıntısı Badire: Kabahat felaket musibet Ahu: Gözleri çok güzel olan. Çok güzel göz Zar: İnleyen, sesle ağlayan İzafi: İzafetle alâkalı, izafete dair. Ona bağlamak suretiyle. Alâkalı göstererek. Derd-i Dil: Gönül tasası, gönül gamı Mücrim: Cürüm ve kabahat işlemiş suçlu Naçar: Çaresiz, elinden iş gelmeyen. Mecbura kalmış Buse: Öpmek Bergüzar: Hatırlatmak için armağan. hediye vermek Payedâr: Rütbeli, payeli, itibarlı Himmet: Lütuf yardım Müştak: Arzu ve iştiyak gören, fazla istekli Zinde dâr: Gece uyumayan uyanık kalan Medet: İnayet, yardım, imdad, eman. Eyvah (Muzdarip) (Darb dan) Sıkıntılı. Iztırab çeken. Hasta. Bir tarafı sızlayan. Ağrıyan. Ağlayan. Mihman: Misafir Firak: Ayrılık. Ayrılmak. Hicran. Afak: Ufuklar. Yerle göğün birleştiği gibi görünen uzak daire. Ülfet: Alışmak alışkanlık Ahval: Haller. Vaziyetler. Oluşlar Üryan: Çıplak Dem: Kan Dide: Göz Vird: Sık sık ve devamlı okunan dua. Lisan: Konuşma Dem Kan. |