Sonrası...
avucumda bir bilet
sıkı sıkıya da tutuyorum ve onlarca martı kanat çırpıyor gözeterek denizi sonra güvertenin en uç noktasına kadar ilerliyorum hiç kimseye dokunmadan, ve hiç çoğalmadan. derken lütfen biletleriniz diye bir ses kalabalığı yarıyor avuçlarım ki dünden razı boşalmaya... sonra bir yaşlıca bir amca elinde kalınca bir kitapla bir de resim vardı kitabın ön yüzünde yaklaştıkca daha bi belirginleşen ( sırtında tüfeğiyle yarı karanlık bir adam... at üzerinde bütün haksızlıklara meydan okurmuşcasına... ) sonra yanıma yanaştı o amca kasketiyle bir olaraktan. ve boş koltuğa oturur oturmaz yorgunluğu alıp onu başka başka diyarlara gütürüverdi... sanki unutulmuş bir yalnızlıktan geliyormuş gibiydi öyle suskun ve öyle derin... bir çift göz kara mı kara beliriverdi anlımda terlediğimi hisettim o an üstelik mevsimlerden sonbahardı yani kış kapıyı çalmak üzeriydi davetsiz bir misafir olaraktan. gözlerim utangaç bir çocuğun gözleri gibi yere kapaklandı birden başımı kaldırıp tekrar bakamadım o yana ve birden kalabalıp ayaklanmaya başladı hani bedeva erzak dağıtılırya işte öyle bir birini ezerekten... vapur kıyıya yanaşmış meğerse bir ben birde yanımdaki koltuklarla bir bütün olan o yaşlıca amca son olaraktan ayrılıyoruz vapurdan ağır ağır adımlarla bir çift göz kara mı kara son kez ardına bakıp kayboluverdi o umarsız kalabalıkla... aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama bildiğim tek şey var o kitabı okuduktan sonra bir yanım ( İnce Memed’e ) özendi hep ki ondan olsa gerek yatağımın başucunda ayırmadığım... |
O YÜZDEN UNUTULMAZ .O YÜZDEN GÜNCELLİĞİNİ KORUYOR BELKİDE .HİÇ DEĞİŞMEYEN BİR DÜZENDE .
YÜREĞİNE SAĞLIK DOST .GÜZEL ŞİİRİNLE ONURLANDIRDIN ADAŞINI .