O KADIN BENİM
Dün yine karşılaştık çilem dolmamış gibi
Hani şu karşı camda gördüğün kadınım ben Gönlünü hırsızlayıp bir şey olmamış gibi Sahra-yı Kerbela’ya sürdüğün kadınım ben Ben işte... gözlerinde kuruyup kalan sızı Bendim ya! düşlerinin sahipsiz kayıp kızı Yüreğimi yok sayıp titreyen aşkımızı Kirpiğinde çarmıha gerdiğin kadınım ben Zaman ikimizdende ne çok şey alıp gitmiş Gözlerin silme hüzün, reyyanı çalıp gitmiş Bir dalgınlık anında aklını çelip gitmiş Münzevi aşka kurban verdiğin kadınım ben Gittin ya... elvedasız, verdiğin sözden cayıp Gittin ya... yüreğimi, aşkı günahtan sayıp Her dem dost meclisinde meşrebimi sallayıp Kutsanmış bir kadehte kırdığın kadınım ben Bilsen nasıl eksilmiş nasıl yarımdır özüm Bilsen nasıl ürperir nasıl seyirir gözüm Kays’ın aradığı sır Mansur’u yakan közüm Ah! O gönlüne mahşer kurduğun kadınım ben Git beni bende bırak geri durma yolundan Git artık bir ölünün hayır gelmez solundan Birde şu sarışının dirsekleyip kolundan Bu meczup da kim diye sorduğun kadınım ben Nasılsa hükmü yoktur eskimiş kehanetin Nasılsa tek şahidi sensin bu ihanetin Gönlümüzü kemiren müzmin bir vehametin Eşiğine sırt üstü serdiğin kadınım ben İç içe düğümlenmiş kederimi koklayıp Gitmeden son bir defa nefesimi yoklayıp Yüreğine açılan kıl köprüde oklayıp Alnının çatısından vurduğun kadınım ben |