SIKI TUT ELLERİMİNereye gider böyle, zamansız gelen gemi , Eğilip kulağıma söyler misin sevgili ? Aman kimse duymasın tan ederler bilirim ; Belli olsun yerimiz, ben her gece gelirim... Kıskandırıp açarsın göğsünü dolunaya , Ben yıldızlar kuşanıp gelirim son halaya. Gözlerin gözlerimde, düşeriz demden deme ; Son suçu işleyelim taş çıkartıp Adem’e ! Geceye gül serperek unutup yaman günü ; Patlasın göğsümüzde son kalan gül sürgünü! Ben sefere çıkınca deniz de durgun akar , Gönül dağlarımızda mendil sallasın rüzgar... Suların dudağından nasıl öperse balık , Bekle beni bu gece içim çok kalabalık... Kıvrılır, bükülürüm, suyun varsa kaç hali ; Dökülürüm saçından bir çağlayan misali... Sokmasan son koylara yabanın atlarını, Bir antik şehir gibi kapa hudutlarını. Girmediğim yer mi var içimde ki bu aşkla?. Sızarım aralardan münzevi bir ışıkla... Karanlık da ar eder, görünce aşıkları; Ölü bir kentin bile dirilir ışıkları... Gönlümüz olur gani, biter olanca tasa ; Biz bize yeteriz de, şu zaman el çırpmasa!... Kurtulmak nasıl kolay bilsen köhne mekandan; Ah bir kurtulabilsek, kaybolarak zamandan... Ufuklarda erirken yükü ağır bir gemi , At boynuma vebalin, sıkı tut ellerimi... Hayrettin YAZICI |
Beyitlerin güzelliği aşikar
Mükemmel imrenilesi.Ben sizin kaleminizin kağıda dokunuşunu farklı seviyorum
Alkışladım canı gönülden ustalığınızı.