sevmenin nankörlüğü
derdi bende tasası bende hangisini yazayım bilmiyorum
kaderimde o var sanki her defasında karşısındayım tutuklu bir silah gibi onunla tutukluyum astarında fırlamış bir kara sevda şehriyim asilce akmakta olan dicle fırat esiriyim sevmek beni böyle yad etti canımı verdim hata esaretimi ve özgürlüğümü istedi kalbimi verdim al dedi istemez nankörsün dedim beni ayrılıkla suçladı suçlamayı anladımda nankörlüğüne ne demeli ah sevda kokan manolaya sen sevemesin ... bir bahis atıldı ortaya neymiş aşkımı sınamak küçük küçük dereler beni onlarla kıyasalar sonrada bir uçurum gösterdiki atlasam düşmem kalsam ölmem bir sırtımda itti ki o gün bugün kendime gelemem o vakit çözüldü dizlerimin bağı keşke uçurumda düşseydim kaleşliğin adını o koydum ben böyle sevdayı mezara gömdüm acım büyük dile getirilmesi yük |