sefaletin sesi
yolun sonu budemek sanırım ya seven olursun ya suçlu
ezılenler dunyasında olduysa yanarsın ıster ol suçlu ister ol suçsuz yanarsın kalbım atı sanırım bır guzele yok öyle yağma sen sevemesın yermı ıkıyıl oldu şu anlamsız hayatım ınsan gıbı sevmek benımde hakım titreyen elerle ben de bır sevdalıyım suçluyum ezilenım asırlarca korundu bu tavır sarsılsada yer, oynanılacak bu oyun en üstekı kalın boyun senı herdaim edecek bır basmakta hüküm bu nebiçim adalet dıye çıktıysede avazım ıkı kelepçe oldu kaarım işte bu dur dunyada ki efkarım aç sefıl yaşarsam yok tur düzene itrazım fakır fukara el olur yükseketen uçana ne taklırsın der ayak ucuma ey be kendini bilmez ukalla o yokken sen kalırsın yaya aslında her şey burada makara... sözüm aslı ne bura ne şura kendını sanan ukkalaya ezilen olmaksa ezelden ebede sarsılan yürek kalır geride ben çoktan vaz geçtimde hakımı arıyan geçermi bilmem aslını dersen düşlemiştim bir hayel o hayelde ne güzel olurdu hümanist bir değer ne kırılırdı seven nede işveren her kes mutlu olurdu fakir fukaranın nezninde ilk sözö yazıyorum burada, ensesi kalınlar tuzağında alah korusun fakiri aslı bilinmeyen tuzaklarında şimdi hümanist bir duyguyla elvede tüm yarına gün gelir göreceğim mutlu bir insan sabahına |