)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-(-11-)(-)(-)(
.....................................................................................................
KAHBE FELEK SANA NETTİM NEYLEDİM Kahpe felek sana nettim neyledim Attın gurbet ele parelerimi En sonunda beni sılamdan ettin Yıktın mümkünümü çarelerimi Bir kemlik görmedim hüsnü aladan Çetin kurtulurum ben bu yaradan Gözlerim ki merhem gele sıladan Dağlar perde tutmuş aralarını Bakmaz mısın tenden akan kanıma Yarelerim ceza verir canıma Gelenim yok gidenim yok yanıma Yine ben sarayım yarelerimi Günden güne al kanlarım akıyor Yaram yürektedir beni yakıyor Biri sağalmadan biri çıkıyor Sar cerrah incitme yarelerimi Kul Himmet’im ötesini bilirim Çeke çeke ben bu dertten ölürüm Vadem yeter gurbet elde kalırım Dost olan giyinsin karelerimi ****************** KUL HİMMET ****************** 16’ncı yüzyılın sonlarında Tokat Almus Güdümlü köyünde doğdu. 17’nci yüzyılın ilk yarısında öldü. Coşkulu deyişleriyle tanınan ve Hatayi ile Pir Sultan’dan sonra gelen üçüncü büyük Alevi-Bektaşı şairi. Pir Sultan ile yakın arkadaştı. Onun asılmasından sonra uzun süre saklandı. Şiirlerinde tarikat kurallarını her kültür düzeyinden Alevi-Bektaşilerin anlayabileceği bir yalınlıkla anlattı. Bazı şiirleri asıl isimleri İbrahim ve Hacik Kız olan "Kul Himmet Üstadım" takma isimli şairler ve başka Himmetlerin yazdıklarıyla karıştı. Kul Himmet’le ilgili bilgi ve şiirleri Cahit Öztelli, "Pir Sultan’ın Dostları" (1984) adlı kitabında derledi. )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-(-11-)(-)(-)( Kara bahtım nedir benim çektiğim Tuz basıp azdırdın yaralarımı Yetmedi mi gözüm yaşım döktüğüm Genç yaşta giydirdin karalarımı Gurbet elde her gün seni çağırdım Hasretini sabır ile yoğurdum Sevdim diye bilsen nasıl bağırdım Duymadın yıllardır naralarımı Ellerin sevdiği gülüp geçerken Eller sevdiğiyle konup göçerken Ellerin bağında güller açarken Çöle dönüştürdün haralarımı Ey felek götürdün önüne katıp Yalan dedin sonra çamura yatıp Beni bir gecede gurbete atıp Sen açtın yâr ile aralamı Tutar mı diyerek sevdalar ektim Gönülden gönül’e yol bulup aktım Bir torba içinden umutla çektim Hep boşa çıkardın kuralarımı Gitmek istedim ya hiç gidemedim Ah felek ben seni resmedemedim Dilediğim şeyi almak istedim Geçersiz pul ettin paralarımı Mutluluk perdesin aralamıştım Bir liste yaparak karalamıştım Lüzumsuz talebim sıralamıştım Sen bozup dağıttın sıralarımı Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |