Edebiyat sokağında şairler sitesinde samur kaşlı bir yoldaş Hiç düşünmeden kalbinin en iyi kısmını vermişti bana O hiç bilmezdi onun şiir tozunla yasadığımı Toza yetinen zaman, bilirim payım bu kadar Söylencem sen ki bir sözdüşüydün erenlere ulaşan Bırak vahiminde tümceni Kopar göğsünden bir kopça, daha Yüreğim! Yerleştir başını iki diz kapağına Rahminde beynin ben doğum sancısıyım Ruhumsa kapısını gökyüzüne dayar yüreği ay ışığına ayarlar Soyunuyor gökyüzü maviliğinden Yolunu şaşırmış bir yıldız düşer Ben onun şiirini yazmak isterdim Tutunduğum her mısrada tırnaklarım kaldı Göçebe yürek durul artık
Sazlı zamanlar Âşıklar nefes nefes aşk çekerek Mevla’ya Dem dem gönülleri har vurup harman savururlar Tozu dumana katarak Onlar ki, fikirlerde özgür insanlar Sana yemin ederim bana sahici geldi Kendime bir güzellik ettim Edebiyat tozdan gözüme sürme çektim Dumandan tütsü yaptım
Soracaktım şairden şiiri soracaktım muharriri Bırak fikri, zikri yont kalemi yazacaksan şiir yaz dedi Biz o fitne fücur etrafında dönüp dolaşır âdeta atlayarak geçeriz O hayata tercihe böyle yürür gideriz, bir şiirin peşinden Ben artık ne şair ne muharriri aradım Şiir ruhlu bir adam elinde saz sapıverdi önümden dönemece Uzattım elimi Bol gamzeli yüzenden siyah zülfünü kaldırdı Gamzelerine sığındı toy yanım Ne teşekkür eder ne de teşekkür bekler Yürekliliğidir demek istediğim
Sakin kalkan kaşı gözünle işbirliği ediyor öfke mi naz mı ki çözemedim Şiiri yazan olur da soran olmaz mı? Yüzümde hatırşinas mimikler Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür şair! Edebiyat edebini buruşturdum göğsümde sen onu devşirsen Ben huysuz gönlüme indirsem kepenk Ne güneş görsün ne güneşe görünsün Böyle bir tuhafım işte
Beklediğime değmiş gibi O ne biçim mestti öyle, hem ilk hem sonmuş gibi En güzeli oymuş gibi Saz meclisinde bu akşamüstü her aşkı çırpıştıran bir tufan Oh ne keyif işreti Kıskanç bir ihtiras vurur alnım şakaklarına Şiir dili ayarın ölçeğinde nasıl şaha kalkıyor? Dedim!
Ah, bilmem nasıl tarif etmeli Mozayık desenli seyir defteri Malzeme şair, terzi duyular, mavi giyinik bu diyarlar Bütün duyular şahısların hisleri tılsımlı kılıç Hissiselimi güçlü bir şair gönlünde ne ola ki şiirden başka Her şairin gönlü çiçek tarlası ayarında bir kıymeti taşıyan Ne kırağı dağlar kalbini ne esef susturur yüreğini Bülbülü söyleten gül çelengi gibidir Altıncı duyu altı kere süzülür altı duyudan geçer dane dane gönül tasına Kimi aşkı içer kime melal
Yüreğin erkeği dişisi yoktur! Mevla’dan gönül ister Zamanın dibinden gülümser üstüne meşk eder Göğün koyunda şiir mutlu bir düşteymiş gibi Üryan bulutların hortumları su yüklü Yüzünden çisil çisil damlayan ezgi Şair ruhu doğada dolaşırken bereketli bir rahmet gibi Arşın kubbesi üstünde parçalanmış güneşi Yüklü bulutlardan rahmet sağan duyular Yürek imbiğinden ezgiler emer bereketlenir Şiirleri eğirir gecenin saçlarından Vav! şeklinde
Hiç değilse merakından bir şey sor! (Vav!) diyorum, acılarımı anlatmamak için Can yakar acılarımı duymayın Kapanmaz yaralar açarım
O ne biçim deyiş öyle Adını biliyor muyum? Yıldızları ayağına sereyim Demem o ki Nefesten yumuşak tenimde yatan bir bıçak İçin oyar ebediyet boyu Bir gün elden bırakırsam ben sazı gözümün bebeği ömrüm Sazsız neylerim ben seni Affet senden habersiz verirsem bu kutsi emaneti Söyleyin de öldüğüm vakit cenazemi kılmasın şiir Bırakın naşımı edebiyat sokağından bir adım yol ileri
Yüreğim nereye! Dedi ki Geçip de karşına soran olmaz mı? Kim ne kadar layık onun kadar
İnsan hissini israf etmemeli Kendimden söz edecek söz bulamadım İçimde homurtular titrek parmağımla kendi kendimi yedim bitirdim Ey acının binbir başlı ( vav) hali Azla yetinişim, çoğa göz dikmeyişimsin Çare der ki duyguluyla duygusuzu ayrıştıralı çok oldu Uğrayıver Pusatsız yüreğime Üryan yatarım karanlığı dulda tutarım Aşkım şiir, ocağım şair, dilim kalem Belki son şiirdir bu yazdığım şiir Yalınlık bende kal, gerisi umurumda değil
Boynumun borcu bu Edeptir söylemesi, o tozu yutanların yanında ben bir toz zerreciğiyim Benim gibi toy biri şiirden dem vurması nasıl mümkün olur ki Edebiyat ağacı dalını sallar gibi salladığı benmişim meğer Kaç kent, kaç şair, kaç şiir mola verir bende! Yaşam hep böyle uyarır bizi Diyor ki içim Ölürsem yıkamadan gömün ki Gözüme sürme edindiğim toz bedenimden ayrılmasın Yalnız, anam gibi, hem kalem ağlasın hem şiir
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazacaksan Yont Kalemi Şiir Yaz şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yazacaksan Yont Kalemi Şiir Yaz şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Sazlı zamanlar Âşıklar nefes nefes aşk çekerek Mevla’ya Dem dem gönülleri har vurup harman savururlar Tozu dumana katarak Onlar ki, fikirlerde özgür insanlar Sana yemin ederim bana sahici geldi Kendime bir güzellik ettim Edebiyat tozdan gözüme sürme çektim Dumandan tütsü yaptım
Soracaktım şairden şiiri soracaktım muharriri Bırak fikri, zikri yont kalemi yazacaksan şiir yaz dedi Biz o fitne fücur etrafında dönüp dolaşır âdeta atlayarak geçeriz O hayata tercihe böyle yürür gideriz, bir şiirin peşinden Ben artık ne şair ne muharriri aradım Şiir ruhlu bir adam elinde saz sapıverdi önümden dönemece Uzattım elimi Bol gamzeli yüzenden siyah zülfünü kaldırdı Gamzelerine sığındı toy yanım Ne teşekkür eder ne de teşekkür bekler Yürekliliğidir demek istediğim YORUMUN İÇİN TEŞEKÜR EDERİM ELLERIN DERT GÖRMESİN OKUDUM ANLAMLI VE GÜZEL SEVGİYLE KALIN MUTLU GÜNLER SİZİNLE
Ölürsem yıkamadan gömün ki Gözüme sürme edindiğim toz bedenimden ayrılmasın Yalnız, anam gibi, hem kalem ağlasın hem şiir uzun bir şiirdi ama okudum...... güzel satırlardı okunası....elleriniz ve yüreğiniz dert görmesin....
Âşıklar nefes nefes aşk çekerek Mevla’ya
Dem dem gönülleri har vurup harman savururlar
Tozu dumana katarak
Onlar ki, fikirlerde özgür insanlar
Sana yemin ederim bana sahici geldi
Kendime bir güzellik ettim
Edebiyat tozdan gözüme sürme çektim
Dumandan tütsü yaptım
Soracaktım şairden şiiri soracaktım muharriri
Bırak fikri, zikri yont kalemi yazacaksan şiir yaz dedi
Biz o fitne fücur etrafında dönüp dolaşır âdeta atlayarak geçeriz
O hayata tercihe böyle yürür gideriz, bir şiirin peşinden
Ben artık ne şair ne muharriri aradım
Şiir ruhlu bir adam elinde saz sapıverdi önümden dönemece
Uzattım elimi
Bol gamzeli yüzenden siyah zülfünü kaldırdı
Gamzelerine sığındı toy yanım
Ne teşekkür eder ne de teşekkür bekler
Yürekliliğidir demek istediğim
YORUMUN İÇİN TEŞEKÜR EDERİM ELLERIN DERT GÖRMESİN OKUDUM ANLAMLI VE
GÜZEL SEVGİYLE KALIN MUTLU GÜNLER SİZİNLE