Kısa Hikayelerin Uzun Cümleleri
bağdaşı karıncalı hayretlerdi ,yer minderlerinde adam sendeler... ıstaka
ucuna tebeşir can sıkıntıları...işaret parmaklarının telaşesinde maça kızları öbek öbek...tenhalıklarında yasemin kokusu buzdağlarının... çıtlatır kadehe gerçeği küldeki gelecek... kara sular inmişti ,tıknefes havalarına Ze.. kaya yengeçleri taş sektiriyordu, yarım yamalak ihtimallerin yanıbaşlarında faltaşıydı balık gözleri ada sularında su yüzlerinde can kırıklıkları ıskarmoz çatlaklarında, el kadar hüzün senimi aradım yoktu yoktu yüzün kördüm Ze..gördüm ... günü deniz tuttu su birikintilerinde, sürerken saltanatını ayrılık iki karış daha döndü dünya daraldı sayrılık iki çiçeği gövertdim sonra, bir dal zeytinle bir kuşu ağladım enim sen konum sen sonum sen idrakine vardım sensizliğin bozuldu şirazem simitçiler al takke,ver külahtı Ze.. teklifsiz köşelerde cam güzelleri utancı, rengi atmış menekşelerde kısa hikayelerin uzun cümlelerinde, iş işten geçmişler dudak arası sıkışganlığında yarenlik sözler çokluklarımda keşkeler avuç dolusu dair olanların hiçbir şeylerinde, laf-ı güzafların suçlusu saklandı köşe,bucağın iki karış daha dünya dönerken sallandı,dümen suyumun şamandırası orsa seyrinde tramolayken , gönülde yelken.. kördüm Ze..gördüm Burgaz.2010 Demir Mutlugil |