..................................................................................................................................................................

GEL GÖNÜL GİDELİM AŞK ELLERİNE


Gel gönül gidelim aşk ellerine
Maksudun yar ise bir tane yeter
Fikreyle kıldığın amellerine
Heva-yı çerh ile efsane yeter

Meyl-i dünya için gel olma bed-nam
Kim aldı felekten muradına kam
Ölüm var mı yok mu ahır-i encam
Vakit geçirmeğe virane yeter

Beyhude işlerin terkeyle mutlak
Küllü men aleyha fan dedi Hak
Cihan baki değil hikmetine bak
Bu bir söz arife bahane yeter

Turabi sen özün payımal eyle
Hak yolunda yüzün payimal eyle
Şu fani dünyada bir hayal eyle
Geçen geçti gelen nişane yeter

AŞIK TÜRABİ - TEMEL SAHIN (1966)

1966 yılında Oltu’nun Nefsinarman (şimdiki adı Ünlükaya) köyünde doğdu. Asıl adı Temel Şahin’dir. İlkokulu köyünde, ortaöğrenimini Karacabey’de tamamladı.

Aşıklık geleneğine ve şiire küçük yaşlarda ilgi duyarak yaklaşık 11 yaşlarında bağlama çalmayı öğrenmeye başladı.

Mahlasını ise önceki dönelerde yaşamış olan Aşık Turabi’nin anısını yaşatmak amacıyla,(( Eyubel Ensari)) adlı bir hoca verdi.

Aşıklık geleneği ve şiire ilişkin bilgisini Aşık Toruni aracılığıyla pekiştirdi.

Bursa’da bir kamu kuruluşunda görev yapan Aşık Temel Turabi şiirlerinin bir bölümü »Begim« (2002) adlı bir kitabında yayınlandı.
........................................................................................................................................................................................................................................

)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-(-5-)(-)(-)(

Niye fevr eylersin divane gönül

Bir güzel elinden çektiğin yeter

Hazan,bağın barkın,virane gönül

Gözünden yaşları döktüğün yeter


Toprağın yağmura hasreti gibi

Her insanın elbet vardır nasibi

Nerde kaldı şu gönlünün tabibi

Her gün yollarına baktığın yeter


Bir kadir bilmezin gittin peşinden

Ayrı kaldın toprağından taşından

Seslendiğin o pınarın başından

Deli ırmak gibi aktığın yeter


Yeter deyip bir karara vararak

Dönmedin sen yaraları sararak

Ahbabla dostunu böyle kırarak

Bir çok gönülleri yıktığın yeter


Gördüğün bir sultan değil bir ece

Bil ki senin ki si hayal sadece

Gözlerin uykuya hasret her gece

Şafakla birlikte söktüğün yeter


Gözünden gitmez mi bilmem hayali

Görmez mi bir defa sendeki hali

Fincanın dibinde telve misali

Her gün azar azar çöktüğün yeter


Lüzumsuz ne olur son defa söyle

Böyle gelmiş amma bu gitmez böyle

Kim murat alıp ta coşmuş neşeyle

Salıver kafaya taktığın yeter


Sadık Dağdeviren
,Aşık Lüzumsuz