“Işığı Kendinden”
Ham meyveyi kopardılar dalından,
Fidanları kırdılar, söktüler bağından. Doğabilme ihtimalindeyken güneşi Suçüstü yakalamışlar ansızın “doğmak” suçundan … Artık sabah olmuyor, gün doğmuyor. Zalim, yedi düvele meydan okuyor. Suçsuz yıldızlar da karanlıkta kaldı, “Işığı Kendinden” olanlar hariç… Umut boşluğunda tüm insanlık, “İnsaniyet” mahkum, “zillet” yargıç, “Zulüm” adliyesinde tüm mahkeme girdapları… “Hey gardiyan! Getir son ruhu soğuk zindanından…” “Işığı Kendinden”! Kaçma adaletten, Karanlıklar ülkesinin kanunu gelir peşinden; Ya söndür ışığını, ya ruhunu teslim et kendinden Ki özgürlük verelim senin de ruhuna ta ezelden… Hey diyar-ı rumda yaşayanlar! Siz de verin bir gül karanlık adalete, Sizin de ışıklarınız sönsün! Siz de özgür olun… Artık ayrı gayrı yok bizim milletten, Hepimiz de özgürüz cümleten, Karanlık emin ya adaletten! Korkmayın! Korku yok karanlık vahşetten! Özgürüz hepimiz… Osman YILDIRIM 30 EKİM 2010 |