Annem...
Kırmızı bir yumak vardı…
Ellerinde eriyordu yavaş yavaş Elindeki şişlerde şekilleniyordu; bir küçücük çorap olarak… Şimdi bile yağıyor gibi; O an dışarıda lapa lapa yağan kar taneleri… Eldivenlerim de aynı yumaktan çıkmıştı Aynı sıcaklığa sahipti içi eldivenlerimin Tıpkı ayaklarımın hissettiği o unutulmaz sıcaklık gibi… Aldı götürdü beni yine sımsıcak sevgi sellerin Gözlerinin yeşilinde kaybolup gitti senin olan benliğim… Yün çoraplarım yok şu an… Eldivenlerimde eskidi…Kayıplarda… Anılarım canlanır her an Sevgi yağmurlarının arasında bana bakan gözlerinde Sevgi yağmurlarının arasında bana yön veren sözlerinde… Ben; Sana yılda bir kez mi sevgimi göstereceğim? Yılda bir kez mi sevgi ile sesleneceğim? Ben; Türk’üm…Müslüman’ım… Cennet müjdelemiş ayaklarının altında; yüce Yaradanım… Seni her salise sevgi ile anarım Unutamam o kırmızı çorapların sıcaklığını Unutamam o kırmızı eldivenlerin sıcaklığını Evet; yok şimdi ellerimde eldivenlerim Yok ayaklarımda kırmızı çoraplarım; Varsın olmasın be annem; Ben; O güzel ürünlerinin içindeki sıcaklıkları Sonsuz okyanus olarak duran sevgi selinde Senin varlığının sıcaklığında her an yaşarım… Metin Kaya İLHAN TRABZON |