Sorma söyleyemem, halimi aşikar eyleyemem!Beklerim hiç kuşkusuz vahti ahirimi Sükuta muhtaç kalan melalin nasibini, uhteleşen hicrani kederimi Hareket ve kuvvetin yeganesi olan sahibimi, gönül figanımdan aşka hasretimi Neye yarayacak, laf kelamın vecdiyle ne vakit sevdalaşacak, ruhum korkmayacak Niye yangınlardayım, içimi sızlatan ahın elindeyim Sabra müdrik olan, çilede hakikatin feyzini tadan, lamekan olup pervanece çoşan Sineme hüznün hazzıyla bir anlam katan ve mavera için kalbimi aşkla ferahlatan Esaret altında umutla ruhuna bir lahza ile sevdanın o feragatını tahtını hatırlatan Aşka düştüm can-u dil müft-i civanan oldu Hep sabır yüreğimde bin hüzün ile taht kurarak bahtıma müptelay-ı nazar oldu Hazan sanki ruhumda manay-ı lal oldu, dil hali şehretymekten niye perişan oldu Kah akşam temaşamda hicranla şad oldu, kah seher vahti hilali anber gibi koktu Neyleyim ki nazarlarım halimi zerketmez Yüzüm hiç gülmez, bir tebessüm olsun şevk ihsan ederek bahtıma nasibi şehretmez Vakit müddetlidir düşünmek ihsas-ı reydir fikretmek akıl ve idrak bir için vesiledir Ruhumdan tebarüz eden ne varsa, azim ile sabretmek manayı vuslatsa aşka eşiktir İnsan nefsi ve hevayı heves vuzuhunda telakkidir Ömür yumağında manalaşıp hak ve hakikatin banisinde kalmayınca zafiyettir Kalbi yürek mesabesindedir, aklı mukallit kabilindendir, iradesi o vakit nefsedir Aşk; gül-i nihalden bir esindir, feraset kalbi inşirah için söyle neyi baklemektedir Mustafa CİLASUN |