Bacıüstü yırtık ayak yalın dağınık saçlar dönmüş gözü yorgun üşümüş bedeni temmuzun ortasında kanayan yarası hıçkırıkları deprem bakışlarıyla suçlar sessiz yürür bacı şaşırmış feleğini şaşırtmış feleğini şerefsizin biri yaklaştı onun gibi yaralı adamın biri sorunca halini duymadı duymak istemedi kör sağır lal boynu bükük sarsılmış güveni tanınmaz dehşet içinde çığlık ama sessiz suçlar ama suçlu kırılgan ama kırmış yanmış ama yakmış gibi… dalmış alacakaranlığa gidiyora kabuslarla gidiyor yürüdüm üstüne sezdim yarayı acısıyla yaramın sancısıyla dayanamadım ürkek heyecanlı seslendim dehşet ile bakışlarıyla bir oldu üstüme zelzele o an tanıdım tanıdım onu âma eden beni o yüzü koparma demiştim gönül bağımızda duran papatyayı ama sen kopardın… dal yine yeşerdi bak imkansız eski halini vermek ala geyik avcısı ben peşinden koşturan sen bir görünür bin kaybolan sen değil miydin ceylan gözlüm bak yaralar içindesin beni yaraladığın gibi… Abdulrızak Kılıç |