24 MART SENDROMUŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Rahmetli Eşimi kaybedişimin ardından Ankara’ya geçici olarakiki yıllığına oğlumun yanına gidişimin ardından İzmir’e dönüşümde anılarımla başbaşa kaldığımın ikinci gecesinde ona itafen kaleme aldığım duygularımdır...
Bir başka hüzün var bu gece
İzmir semalarında, Bir başka kasvetli hava, Sanki bulutlar yarılıp gök kubbe Çökecek yine omuzlarıma… Bir Yirmi dört Mart daha yaşayacak Bir yok oluşlar daha göreceğim sanki. Düğümlenmiş geçmişin anısı boğazımda Sanki soluksuz öleceğim. Kolay mı yaşanan zor yıllar Can koptu bu candan cannn, Payımıza düştü hazan… İşte şuracıkta bir gecede dökülen saçların, Umutların yerini korkuların alışı, Ya şuracıkta serum takışlarım koluna. Yüzüne bakmaya kıyamazken ben, Kemoterapilerin soldurduğu gözlerini Görür gibi olmak yeniden… Bir başka hüzün var bu gece İzmir semalarında, Bir başka kasvetli hava, Sanki bulutlar yarılıp gök kubbe Çökecek yine omuzlarıma… Dayan yüreğim dayan, Payımıza düşmüş hazan, Hep kara yazı mı yazacak yaratan. Kim bilir? Yiğit düştüğü yerden kalkar derler; Bir sonbahar yağmurunda, Yaşarım belki bende mutluluğu Kaldığı yerden… İbrahim ALTIKULAÇ “Senin Uğruna” |
Eşiniz de sizi çok sevmiştir biliyorum...Allah rahmet eylesin..Mekanı cennet olsun...
Haaa...İzmir'in semalarında kasvet çok az bulunur...Çok güzel güneşler doğar ufkundan...Çok güzel aşklar yaşanır...
Sevgilerimle...